Şuanda Ihtiyacının Olmaması, Bir Gün Olacağı Gerçeğini Değiştirmez!

[shad401]

Bağımlılığımı fark etmem ve nofap sürecine başlamam yaklaşık 2 yıl önceydi. O zamanlar içinde bulunduğum ruhsal bunalımın kaynağının pmo olduğunu fark etmemle başladım bu sürece. Uzun bir süre geçti bazen uzun süreçler geçirdim bazen kısa süreçler ama 2 ay önce başladığım sürecin sonunda relapse olduğumda chaser döngüsüne girdim ve süreçlerim 3 günü geçmemeye başladı. Sonrasında fark ettim ki pmo artık bana ruhsal ve fizyolojik olarak zarar vermiyordu. Kadınlara ve cinsel ilişkiye olan bakışım da değişmişti, hastalıklı veya sıkıntılı bir bakış açısı değildi beni rahatsız etmiyordu (ama nofap yapan bir insanın bakış açısı da değildi kesinlikle.) Bunun üzerine ben de nofape son verdim çünkü nofap yapmam gerektiğini düşünmüyordum, buna ihtiyacım yokmuş gibi geliyordu. Bu şekilde 1-2 hafta geçirdim ve aniden bişey dank etti. Ben bu işin en başında, pmo bağımlısı değilken de bunun gibi bir durum içerisindeydim ve sonra pmo bağımlısı olmuştum. Yine bu şekilde devam edersem eninde sonunda tekrardan pmo bağımlısı olucaktım ve yeniden nofape başlayacaktım. İşte bu düşünce kafama adeta mızrak gibi saplanmıştı ve hemen yeni bir sürece başladım.

Daha önce forumda okuduğum konularda "çevremdeki kişiler pmo yapıyor, sigara ve alkol tüketiyor, sağlıksız besleniyor, spor yapmıyor. Ben ise bunların hepsinin tersini yapıyorum ben neden bu haldeyim de onlar değil???". Yaşadığım bu olayda iki durumu da yaşadım ve şunu diyebilirim sizin bir şeyin farkına varmamanız o olayın olmayacağı anlamına gelmez. Ben durumun farkına varmasaydım yine pmo'ya düşüp nofape başlayacaktım. Belki bu süreç 1 ay belki 1 yıl sürecekti ama en sonunda ben yine nofape dönecektim. Çevrenizde pmo yapıp bundan etkilemeyen insanlar vardır veya olmuştur. Muhtemelen onlar da bir gün çıkmaza gireceklerdir çünkü pmonun insanı götüreceği başka bir seçenek yok. Ya bağımlısındır ya da değilsindir bunun ortası yok kesinlikle.

Bu yazıyı da hem kendime bir not olsun diye hem de burdaki arkadaşlara yol gösteren, akıllarındaki soruları gideren bir yazı olması amacıyla paylaşıyorum.

 

[Onur A.]

"çevremdeki kişiler pmo yapıyor, sigara ve alkol tüketiyor, sağlıksız besleniyor, spor yapmıyor. Ben ise bunların hepsinin tersini yapıyorum ben neden bu haldeyim de onlar değil???"

Böyle düşünmek insanı sürü psikolojisine sokar.

Çözümü ne? Eleştirel düşünme.

Yani sıklıkla etrafınızdaki kişilere/olaylara şüpheci yaklaşmanız gerekiyor.

Buradaki cümleyi ele alalım mesela. Çevredeki insanların sağlıksız yaşaması onların mutlu olduğu anlamına gelmez. Yalnızca bize mutlu gibi geliyorlar ("biz" derken kendimi dahil etmiyorum; onların sahte hayatlar yaşadığını anlayalı çok oldu). Belki onlar sadece leş hayatlarını dışarıya yansıtmamakta uzmanlaşmışlardır (ki çoğunlukla durum bundan ibaret olur).

 

[shad401]

Böyle düşünmek insanı sürü psikolojisine sokar.

Çözümü ne? Eleştirel düşünme.

Yani sıklıkla etrafınızdaki kişilere/olaylara şüpheci yaklaşmanız gerekiyor.

Buradaki cümleyi ele alalım mesela. Çevredeki insanların sağlıksız yaşaması onların mutlu olduğu anlamına gelmez. Yalnızca bize mutlu gibi geliyorlar ("biz" derken kendimi dahil etmiyorum; onların sahte hayatlar yaşadığını anlayalı çok oldu). Belki onlar sadece leş hayatlarını dışarıya yansıtmamakta uzmanlaşmışlardır (ki çoğunlukla durum bundan ibaret olur).

Verdiğin cevapla konuyu bağdaştıramadım, yazıyı yanlış anlamışsın sanırım. Konu öz farkındalıkla ilgili, insanların kendini olmadığı biri gibi yansıtmasıyla ilgili değil. Ayrıca son elli yıldaki tüm forum gönderilerine cevap yazmışsın o da garibime gitti.

 

[Onur A.]

Verdiğin cevapla konuyu bağdaştıramadım, yazıyı yanlış anlamışsın sanırım. Konu öz farkındalıkla ilgili, insanların kendini olmadığı biri gibi yansıtmasıyla ilgili değil. Ayrıca son elli yıldaki tüm forum gönderilerine cevap yazmışsın o da garibime gitti.

Cevap yazdım çünkü o konular hakkında fikirlerim vardı. Bu kadar basit. Üstelik kimseye rahatsızlık vermediğim sürece kaç tane gönderiye yorum yaptığımın ne önemi var?

 

[shad401]

Her konu hakkında fikrinin olması yorum yapman gerektiği anlamına gelmez. Herkesin her konu hakkında fikri var o zaman herkes yorum yapsın sonra ortalık boş yorumlarla dolsun forumun kalitesi düşsün.

 

[Rodion Romanoviç]

Bağımlılık zihinsel bir olgu olduğundan aslında ağır veya hafif kullanıcılar denildiğinde burada kastedilen kullanım oranlarına göre bir vurgudur. Ama işin psikolojik kısmı fiziksel kısmından daha korkunçtur. Mesela bir örnek ele alalım; Sarah sadece haftada bir kere porno izliyor olsun ve bu tüketimini sınırlamak için bir hafta boyunca ciddi bir çaba sarf etsin. George ise her gün izliyor ve ne zaman kafasına düşünce gelsin porno izliyor. Hangisi daha çok bağımlı? Evet George daha fazla zarar görecek ama işin psikolojik boyutuna baktığımızda aslında ikisi de bağımlı ve tuzağın içindeler. Bunun azı veya çoğu yok. Güzel bir noktaya değinmişsin. PMO yapıp zarar görmeyen insanlar gördüğümüzde unutmamanız gereken şey bunun daha çok zihinsel olduğudur. O yüzden belki de eve gidince ayakkabısını çıkarmak (!) için can atan birini gördünüz. Yorum yapmadan bir iki defa düşünün. PMO yapan insanın potansiyeli azalacak buna şüphe yok. O yüzden kıyaslama yapmaya gerekte yok. Eninde sonunda dönülecek nokta bir insanın bu illeti bırakıp kendine odaklanmasıdır. Başka bir yol yok.

Başarılar diliyorum hocam.

 

[Onur A.]

Her konu hakkında fikrinin olması yorum yapman gerektiği anlamına gelmez. Herkesin her konu hakkında fikri var o zaman herkes yorum yapsın sonra ortalık boş yorumlarla dolsun forumun kalitesi düşsün.

Bak, güzel kardeşim. Mutlak doğru diye bir şey yoktur. Bu platformda (ve internette herhangi bir yerde) yazılan her şey bir yorumdan ibarettir. Sen de bana cevap verdiğinde kendi fikrini söylemiş oluyorsun. O mantıkla bakarsak senin de fikrini belirtmemen gerekiyor. Fikrini belirtmezsen nasıl fikir alışverişi olacak? O fikrini söylemesin, bu fikrini söylemesin; ee sonra ne yapacağız? Ortalıkta fikir yoksa eleştirilecek bir içerik olmaz.

Forumun kalitesinden bahsetmişsin. Senin için bir şeyin kalitesini ne(ler) belirler? Ne olursa bir şey kaliteli olmuş olur? Sen herhalde sadece gerçeklerin paylaşılmasıyla bunun sağlananacağını düşünüyorsun ama sana "forum" denen şeyin aslında ne olduğunu anlatayım. Forum dediğin şey, katılımcıların fikirlerini belirttiği bir çeşit etkinliktir. Bana kalırsa bu forumun herhangi bir kalitesi yok; çünkü bana kalırsa çoğu üye boş. Burayı okumakla yetinenler hayata seyirci olarak gelmiş kişiler ve yorumlarını belirtmekten korkuyorlar.

Bu forum ne zaman kaliteli olur, biliyor musun? Her üyesi AKTİF bir şekilde katılım sağladığında. Evet, kardeşim; kimse oturup izlememeli bir kenarda. Gerekirse beni de eleştirin, buna laf etmem ama bir köşede oturup sesinizi çıkarmazsanız buna laf ederim.

 

[shad401]

tamam

 

[shad401]

Bağımlılık zihinsel bir olgu olduğundan aslında ağır veya hafif kullanıcılar denildiğinde burada kastedilen kullanım oranlarına göre bir vurgudur. Ama işin psikolojik kısmı fiziksel kısmından daha korkunçtur. Mesela bir örnek ele alalım; Sarah sadece haftada bir kere porno izliyor olsun ve bu tüketimini sınırlamak için bir hafta boyunca ciddi bir çaba sarf etsin. George ise her gün izliyor ve ne zaman kafasına düşünce gelsin porno izliyor. Hangisi daha çok bağımlı? Evet George daha fazla zarar görecek ama işin psikolojik boyutuna baktığımızda aslında ikisi de bağımlı ve tuzağın içindeler. Bunun azı veya çoğu yok. Güzel bir noktaya değinmişsin. PMO yapıp zarar görmeyen insanlar gördüğümüzde unutmamanız gereken şey bunun daha çok zihinsel olduğudur. O yüzden belki de eve gidince ayakkabısını çıkarmak (!) için can atan birini gördünüz. Yorum yapmadan bir iki defa düşünün. PMO yapan insanın potansiyeli azalacak buna şüphe yok. O yüzden kıyaslama yapmaya gerekte yok. Eninde sonunda dönülecek nokta bir insanın bu illeti bırakıp kendine odaklanmasıdır. Başka bir yol yok.

Başarılar diliyorum hocam.

Yazıyı yazma amacım da buydu aslında. PMO'ya az maruz kalsan da çok maruz kalsan da bu bağımlılığın içindesin ve bundan kurtulmalısın. Bunu yaparken de kendini diğer insanlarla karşılaştırmayıp kendine odaklanarak yoluna devam etmelisin. Yazının ana fikirlerinden biri buydu. Diğeri ise kendimle ilgili olan durumun farkına varma ve sürece tekrar başlama. Bu iki ana fikir yazının konusu. Yazıyı bu şekilde özetleyebilirim. Daha iyi anlaşılmasını sağlamışımdır umarım.

 

[Onur A.]

Bağımlılık zihinsel bir olgu olduğundan aslında ağır veya hafif kullanıcılar denildiğinde burada kastedilen kullanım oranlarına göre bir vurgudur. Ama işin psikolojik kısmı fiziksel kısmından daha korkunçtur. Mesela bir örnek ele alalım; Sarah sadece haftada bir kere porno izliyor olsun ve bu tüketimini sınırlamak için bir hafta boyunca ciddi bir çaba sarf etsin. George ise her gün izliyor ve ne zaman kafasına düşünce gelsin porno izliyor. Hangisi daha çok bağımlı? Evet George daha fazla zarar görecek ama işin psikolojik boyutuna baktığımızda aslında ikisi de bağımlı ve tuzağın içindeler. Bunun azı veya çoğu yok. Güzel bir noktaya değinmişsin. PMO yapıp zarar görmeyen insanlar gördüğümüzde unutmamanız gereken şey bunun daha çok zihinsel olduğudur. O yüzden belki de eve gidince ayakkabısını çıkarmak (!) için can atan birini gördünüz. Yorum yapmadan bir iki defa düşünün. PMO yapan insanın potansiyeli azalacak buna şüphe yok. O yüzden kıyaslama yapmaya gerekte yok. Eninde sonunda dönülecek nokta bir insanın bu illeti bırakıp kendine odaklanmasıdır. Başka bir yol yok.

Başarılar diliyorum hocam.

Bu şeyi bırakmanın mümkün olup olmadığı konusunda şüphelerim var. Diyelim 1 yıldır izlemiyorsun. Ama karşına bir uyarıcı çıktı ve o an senin boşluğuna geldi. Bu durumda yine o süreci bozma ihtimalin oldukça yüksek olacaktır. Sen sigarayı bıraktığını söyleyen birine sıkkın bir gününde sigara teklif edersen bu kişi buna hayır demez.

 

[LightElectricWave]

Bu şeyi bırakmanın mümkün olup olmadığı konusunda şüphelerim var. Diyelim 1 yıldır izlemiyorsun. Ama karşına bir uyarıcı çıktı ve o an senin boşluğuna geldi. Bu durumda yine o süreci bozma ihtimalin oldukça yüksek olacaktır. Sen sigarayı bıraktığını söyleyen birine sıkkın bir gününde sigara teklif edersen bu kişi buna hayır demez.

O kişinin eşşekliği o zaman. Sigara dediğiniz dışarıdan temin bir madde bir kere kurtulur bırakırsın.

Mastürbasyonu ve pornoyu tamamen bırakmak zorunda değilsin ama belli bir dönem bırakmak zorundasın ve kontrolü sağlamak zorundasın. O penis orada durduğu sürece seni tetiklemeye krize sürüklemeye devam edecek. Ha dersen ben acayip derecede David Goggins hayranıyım irade benim soyadım başımı eğer saygı duyarım sana. Ama yok benim bu kadar abartılı irade kontrolü istemiyorum diyorsan bu işi elinle değil karşı cinsinle yapacaksın, tabi bokunu çıkarmadan. Kontrol çok önemli eğer haftada 10 defa cinsel ilişkiye girersen bu sefer buna bağımlı olursun.

Kadınlarla sağlıklı iletişim kurup işi pişirebilen ama yeri zamanı geldiğinde her şeyi geride bırakıp işine odaklanabilen geleceğine gerekli yatırımı yapan bir insan olursan zaten bu tarz krizlere anca sırıtır geçersin.

 

[Onur A.]

Mastürbasyonu ve pornoyu tamamen bırakmak zorunda değilsin ama belli bir dönem bırakmak zorundasın ve kontrolü sağlamak zorundasın. O penis orada durduğu sürece seni tetiklemeye krize sürüklemeye devam edecek.

Bunun tek geçerli çaresi meşgul bir hayata sahip olmaktır. Tabii ben meşgulmüş gibi davranmaktan bahsetmiyorum. Neredeyse soluklanacak vaktin olmaması gerekiyor. İnsan zihni boş kaldığı zaman olumsuz düşünceler üretir.

Ha dersen ben acayip derecede David Goggins hayranıyım irade benim soyadım başımı eğer saygı duyarım sana.

Yok canım, öyle biri değilim ki zaten o adamı abartılı buluyorum; ama bir yandan da günlerim bomboş geçiyor.

bu işi elinle değil karşı cinsinle yapacaksın, tabi bokunu çıkarmadan.

Karşı cinsi de düşünmüyorum ben. Evlenmeyeceğim insanla ilişki yaşamayı doğru bulmuyorum. Zaten evlenmeyi de akıl kârı bulmuyorum.

Kadınlarla sağlıklı iletişim kurup işi pişirebilen ama yeri zamanı geldiğinde her şeyi geride bırakıp işine odaklanabilen geleceğine gerekli yatırımı yapan bir insan olursan zaten bu tarz krizlere anca sırıtır geçersin.

Umarım bir gün öyle biri olurum (kadın kısmı gerçekleşmeyecek olsa da).