Son zamanlarda, belki fark edilmiştir ya da edilmemiştir. Hem dijital hem de yazılı medya ile ahlaksızlıklar normal ve yapılabilir eylemler olarak gösterilmektedir. Sitenin bağlamında konuşmak gerekirse, dizilerde, filmlerde, sosyal medyada paylaşılanlarda, haberlerde ve daha nice insane hitap etmeye çalışan ve bilgi aktarmaya çalışan ne kadar materyal varsa pornografiyi, eşcinselliği ve insanın bir hayvan gibi yaşaması ve arzularına, isteklerine içgüdüsel bir yaklaşımı kabul ettirmeye çalıştığını görüyoruz. Bu kabul ettirmenin sonucunda insanlar doğru olanı, erdemli olanı seçmekte zorlanıyor.
İnsan nasıl doğduysa o şekilde de yaşamalıdır. Bir aslanı ele alalım. Aslan yaşamak için avlanmak ve kendi yemeğini yakalamak zorundadır. Yoksa aç kalıp öleceğini bilir. Ama siz o aslanı kafeslerseniz ve sürekli aşırı derecede yemek verirseniz o aslan bir daha avlanamaz duruma gelir. Eğer o aslana yemeği bir anda keserseniz o aslan avlanamayacağından dolayı ölümünü beklemekten başka bir şey yapamayacaktır. Değinmeye çalıştığım nokta, eğer insan kendi yaradılışına, doğasına göre yaşamaz ve yaptığı her eylemi arzularına göre sınırsız bir şekilde yaparsa, doğaya uygun yaşamazsa kendi ekosistemini bozar.
Bir üst paragrafta vermeye çalıştığım insanın kendi sistemini bozması ile ilgili bakış açısını size verebilmişimdir umarım. Esas değinmeye çalıştığım konu ise insanın kendi ekosistemini dolaylı ve bilinçaltı mesajlar yardımıyla bozmasıdır. Pornografi açık ve net insanın kendi sınırlarını bilmediği, tamamen hayvani hislerini açığa çıkartan ve insani hiçbir unsurun olmadığı yegane bir ekosistem virüsüdür. İnsanlar için bilinçaltı virüsünden başka bir şey değildir. Kendi gözlemlerime göre son birkaç yıldır bu pornografi virüsü, insanların her gün takip ettiği alanlara da sıçramıştır. Özellikle yabancı dizilerde ve filmlerde pornografinin normal bir şeymiş gibi gözümüze sokulması gözardı edilemez. Aynı şekilde reklamlarda da pornografik altyapı kullanılarak ürünler satılmaya çalışılıyor. Çünkü bu şekilde daha fazla insana hitap ederek çok daha fazla ürün satabileceklerini düşünüyorlar. İnsanı, insan şeklinde görmek yerine bir meta olarak görmek onların daha fazla işine geliyor.
Burada yapılması gereken, insanlara erdemli olanın, doğru olanın bu içerikleri reddetmenin ve hayatımızda olmaması gerektiğinin öğretilmesidir. İnsanın pornografiye ya da eşcinselliğe ihtiyacı yoktur. Çünkü yaradılışı gereği, insan ne yapması gerektiğini bilir ancak insanı sağlıklı bir şekilde sınırlayan ve insan ile hayvan arasındaki çizgiyi koruyan kurallara, sınırlara ihtiyaç vardır. Bu sınırlar her görüşe göre değişiklik gösterebilir ama önemli olan insanı hayvandan ayırmak ve insana insan olduğu için değer vermektir.
İnsan nasıl doğduysa o şekilde de yaşamalıdır. Bir aslanı ele alalım. Aslan yaşamak için avlanmak ve kendi yemeğini yakalamak zorundadır. Yoksa aç kalıp öleceğini bilir. Ama siz o aslanı kafeslerseniz ve sürekli aşırı derecede yemek verirseniz o aslan bir daha avlanamaz duruma gelir. Eğer o aslana yemeği bir anda keserseniz o aslan avlanamayacağından dolayı ölümünü beklemekten başka bir şey yapamayacaktır. Değinmeye çalıştığım nokta, eğer insan kendi yaradılışına, doğasına göre yaşamaz ve yaptığı her eylemi arzularına göre sınırsız bir şekilde yaparsa, doğaya uygun yaşamazsa kendi ekosistemini bozar.
Bir üst paragrafta vermeye çalıştığım insanın kendi sistemini bozması ile ilgili bakış açısını size verebilmişimdir umarım. Esas değinmeye çalıştığım konu ise insanın kendi ekosistemini dolaylı ve bilinçaltı mesajlar yardımıyla bozmasıdır. Pornografi açık ve net insanın kendi sınırlarını bilmediği, tamamen hayvani hislerini açığa çıkartan ve insani hiçbir unsurun olmadığı yegane bir ekosistem virüsüdür. İnsanlar için bilinçaltı virüsünden başka bir şey değildir. Kendi gözlemlerime göre son birkaç yıldır bu pornografi virüsü, insanların her gün takip ettiği alanlara da sıçramıştır. Özellikle yabancı dizilerde ve filmlerde pornografinin normal bir şeymiş gibi gözümüze sokulması gözardı edilemez. Aynı şekilde reklamlarda da pornografik altyapı kullanılarak ürünler satılmaya çalışılıyor. Çünkü bu şekilde daha fazla insana hitap ederek çok daha fazla ürün satabileceklerini düşünüyorlar. İnsanı, insan şeklinde görmek yerine bir meta olarak görmek onların daha fazla işine geliyor.
Burada yapılması gereken, insanlara erdemli olanın, doğru olanın bu içerikleri reddetmenin ve hayatımızda olmaması gerektiğinin öğretilmesidir. İnsanın pornografiye ya da eşcinselliğe ihtiyacı yoktur. Çünkü yaradılışı gereği, insan ne yapması gerektiğini bilir ancak insanı sağlıklı bir şekilde sınırlayan ve insan ile hayvan arasındaki çizgiyi koruyan kurallara, sınırlara ihtiyaç vardır. Bu sınırlar her görüşe göre değişiklik gösterebilir ama önemli olan insanı hayvandan ayırmak ve insana insan olduğu için değer vermektir.
