Kusursuz bir ağırbaşlılıkla yaşamak ve kendi deneyiminden, o deneyimin içerdiği tüm dersleri çıkarmak için, sık sık durup düşünmek ve yaşananları, yapılanları ve deneyimlenenleri ve o sırada hissedilenleri yeniden gözden reçirmek, eski yargıları şimdikilerle, tasarıları ve çabala- sağladıkları başarılar ve doyumla karşılaştırmak gerekir. Bu, deneyimin her bireye verdiği özel dersin yinelenmesidir. Insan kendi deneyimini bir metin olarak görebilir; üzerinde düşüneceği, bir şeyler öğreneceği ve yorumlayacağı bir metin. Az deneyimle çok düşünmek ve çok bilmek, sayfalarında iki satır metin ve kırk satır yorum bulunan yayınlara benzer. Çok deneyimle az düşünmek ve az bilmek ise, pek çok şeyin anlaşılmamasına neden olan, dipnot içermeyen Bipontin baskılarına benzer.
Buradaki öneriyi destekleyenlerden biri de Pisagor'un kuralıdır; buna göre, geceleri uyumadan önce, o gün neler yaptığımızı gözden geçirmemiz gerekir. İşlerin ya da eğlencelerin karmaşası içinde, geçmişini düşünüp yaşadıklarından ders almayan, yaşamını sürekli olarak vakit öldürmeye harcayan msan artık doğru düşünüp ölçülü davranamaz. Ruh hali dengesizleşir ve düşüncelerinde belirli bir karmaşıklık görülür; bu da çok geçmeden konuşmalarının yersiz, tutuk, adeta bölük porçük olmasına yol açar. Dışarıdaki huzursuzluk, maruz kalınan etkiler ne kadar büyükse ve zihnin içsel etkinliği ne kadar azda, bu durumla o kadar çok karşılaşılır.
- Arthur Schopenhauer