Dün, foruma girip yazmak için açıkçası biraz üşendim. Günlerim monoton geçiyor, öyle çok bir farklılık yok. Her gün her gün buraya neler yaptığımı da yazmak, bilmiyorum okuyanlara keyifli geliyor mu ama benim için çok iç açıcı bi olay değil.
Dünle birlikte, teknolojik alet kullanmadan toplam 4 gün geçirmiş oldum. Açıkçası bu kadar az zorlanacağımı tahmin etmiyordum. Bu kadar az zorlanma sebebimi de hâlihazırda teknolojiyle fazla vakit geçirmiyor oluşumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Beni en çok zorlayan şey, müzik dinlememek oldu. Müzik dinlemeyi kademeli olarak azaltacağım.
Telefonu tek kullandığım anlar: Telefonla konuşmak ve antrenmanda ağırlık-tekrar sayısını takip ettiğim bir uygulamayı kullanmak. Onun dışında hiç kullanmadım.
Bilgisayarı da sadece ders notu okumak için kullandım.
Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı en büyük şey, diğer bağımlılıkları da yenmeme çok yardımcı olması. Ne demek istiyorum: Küçüklüğümden beri oyunlarla iç içeydim, bu bağımlılığı bir şekilde yenemiyordum. Ne zaman sürecimde belli bir aşamaya geldim, bu bağımlılığı yenmeye çalışmama bile gerek kalmadan kendiliğinden uzaklaşıyorum. Herhangi bir oyun oynadığım zaman, kendi kendime şunu soruyorum ve kendimce şöyle cevaplıyorum.
Burada harcadığın onca vakit, sana bir şey kazandıracak mı? Hayır.
Bu oyuna vakit harcamak yerine, yapabileceğin daha iyi şeyler var mı? Evet.
Bu mantaliteye sahip olduktan sonra herhangi bir bağımlılığı yenmek, ciddi anlamda kolaylaşıyor.
Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı diğer büyük şey ise: Kime ne kadar, nasıl ve ne şekilde vakit ayıracağıma dair bana ciddi anlamda ders vermesi. Mutlu olduğunda, işler yolunda gittiğinde insanlar senin yanında olmak istiyor. Uzun süredir konuşmadığın arkadaşın, eski sevgilin bir anda ortaya çıkıyor. Bunlar aslında kağıt üzerinde ne kadar ''güzel'' gibi gözükse de, kendimce hiç ama hiç güzel şeyler değil. Nedenini soracak olursanız, bunların altında çıkar yatması.
Bu tarz şeylere duygusal anlam yükleme gibi bi' gayem yok. Duygusal düşünüp, duygusal davranmak en sevmediğim şeylerden biridir. Sanırım bazen devreyi kapatıp, duygusal düşünmekten de geri kalmamak gerekiyor. Fakat insanların da, en çok duygusal davrandıklarında zarar gördüklerini gözlemledim. Benim için karmaşık bir durum.
Erkek, ortaya bir değer katabildiğinde değer görüyor. Kattığı bu değer ortadan kaybolunca, çevresindeki insanlar da bir anda ortadan kayboluyor. Bu süreçlerim, bana bunu çok iyi öğretti. Tabii, bunu öğrenmem benim için hem iyi hem de kötü oldu. İyi yanı, bunları kendimce erken yaşta öğrenebilmem. Kötü yanı ise, beni insanlardan uzaklaştırması. Buna ne denli kötü denilebilir orasını da bilemiyorum.
Karşılıksız sevginin olmadığına, gün geçtikçe daha çok inanıyorum. Bunun da sonucu olarak yukarıda yazdığım gibi insanlardan uzaklaşıyorum. Kim bilir, belki bu fikirlerimi değiştirecek bir insan karşıma çıkar.