purplesox05
Mars Yolcusu
- Katılım
- 31 Ocak 2021
- Mesajlar
- 76
- Tepki puanı
- 157
- Puanları
- 43
Merhaba arkadaşlar, sitede geziniyordum ve disiplin hakkında aklımda geçenleri yazmak istedim, buna kısa bir deneme de diyebiliriz.
Küçükken disiplini anne ve babadan gelen "tokat" olarak biliyordum ya da bazen öğretmenin uyguladığı disiplin olarak. Sonra zamanla disiplin kavramı benim için değişmeye başladı. Önce disiplin benim için yatağımı toplamak oldu. Sonra benim sorumluluğuma ait olan şeylerin sorumluluğunu almak. Okula gitmeliydim, ders çalışmalıydım. Büyüdüm, herkes gibi, özel olmadığımı anladım. Daha sonra hedeflerim olmaya başladı fakat bu hedefler uğruna pek kayda değer bir şey yapıyor gibi değildim. Disiplinli olmadığımı anlamam çok uzun sürmedi. Her gün ama her gün hedeflerim için aynı şeyi yapmaya başladım. Aynı saatte kütüphaneye gidiyordum aynı saate yatıyordum aynı saate kalkıyordum aynı saatte spor yapıyordum. Bunun bir takıntıya dönüştüğünü önceleri farkına varmadım. Artık istemesem de aklım ve bedenim alışkanlıklarıma yöneliyordu. Fark ettim ki gelişmeye başlamıştım. İşe yarıyordu galiba, hedeflerime doğru yol alıyordum. Disiplinin kötü bir yanı olabileceğimi düşünmemiştim. Fakat vardı o da stresti. Stresi yönetmeyi tam olarak bilmiyordum ve bu döngü hali beni strese sokmaya başlamıştı. Stresi nasıl yöneteceğimi öğrenmek zorundaydım. Bir kaç kitap okudum, meditasyon yapmaya başladım ve artık günlerime eğlence araçları eklemeye başladım. Günlük programıma uyuyordum fakat rahatlamak için eğlenmem gerektiğini biliyordum. Bir gün arkadaşlarla basket maçı yapıyordum bir gün kafede kız kesiyordum
(evet döner bıçağıyla) bir gün denize yüzmeye gidiyordum ve programımı aksatmadan stresi nasıl yönetebileceğimi öğrendim. Çok çalışkan olmak istiyorsanız kesinlikle iyi niyetli ve gülmeyi bilen biri olmanız gerektiğini düşünüyorum. Ruhunuzu eğitmeniz ve psikolojinizi iyi tutmanız lazım ki önünüzde var olan o yolda yürürken daha az zaman harcayın. Gülümsemeyi ve yardım etmeyi unutmayın. Çünkü bir gün hepimiz öleceğiz, binlerce yıl önce yaşayan atalarımız gibi...
Küçükken disiplini anne ve babadan gelen "tokat" olarak biliyordum ya da bazen öğretmenin uyguladığı disiplin olarak. Sonra zamanla disiplin kavramı benim için değişmeye başladı. Önce disiplin benim için yatağımı toplamak oldu. Sonra benim sorumluluğuma ait olan şeylerin sorumluluğunu almak. Okula gitmeliydim, ders çalışmalıydım. Büyüdüm, herkes gibi, özel olmadığımı anladım. Daha sonra hedeflerim olmaya başladı fakat bu hedefler uğruna pek kayda değer bir şey yapıyor gibi değildim. Disiplinli olmadığımı anlamam çok uzun sürmedi. Her gün ama her gün hedeflerim için aynı şeyi yapmaya başladım. Aynı saatte kütüphaneye gidiyordum aynı saate yatıyordum aynı saate kalkıyordum aynı saatte spor yapıyordum. Bunun bir takıntıya dönüştüğünü önceleri farkına varmadım. Artık istemesem de aklım ve bedenim alışkanlıklarıma yöneliyordu. Fark ettim ki gelişmeye başlamıştım. İşe yarıyordu galiba, hedeflerime doğru yol alıyordum. Disiplinin kötü bir yanı olabileceğimi düşünmemiştim. Fakat vardı o da stresti. Stresi yönetmeyi tam olarak bilmiyordum ve bu döngü hali beni strese sokmaya başlamıştı. Stresi nasıl yöneteceğimi öğrenmek zorundaydım. Bir kaç kitap okudum, meditasyon yapmaya başladım ve artık günlerime eğlence araçları eklemeye başladım. Günlük programıma uyuyordum fakat rahatlamak için eğlenmem gerektiğini biliyordum. Bir gün arkadaşlarla basket maçı yapıyordum bir gün kafede kız kesiyordum