Merhaba arkadaşlar

Bu yazımda nasıl çok güçlü bir iradeye sahip olabilirsiniz bundan bahsedeceğim.

Öncelikle şunu söylemeliyimki hepimiz bir fıtratta yeryüzüne geliyoruz.
Bilimsel tarafına hakim olmasamda şu şekilde izah edebilirim.
Bazılarımız çok duygusal ve cinsel isteği yüksek olurken bazılarımız ise duygusal değil ve genelde bu insanlarında iradesi kuvvetli oluyor.
Bu olayı ben şöyle betimliyorum.

Cinsel iç güdü faytonu çeken atlar,
Faytoncu yani atları dizginleyen kişi ise siz yani iradeniz,
Hepimizde bu oranlamalar farklı şekilde yeryüzüne geliyoruz.
Atları güçlü olan kişilerin faytoncusu güçsüz olduğundan dolayı onu ne kadar dizginlemeye çalışsada başarılı olamıyor.
Bir daha pmo yapmayacağım.
Tık beyne bir cinselliği çağrıştıran bir star geliyor bir sahne geliyor.
İşte burada tam olarak irade devreye giriyor.
Yap veya yapma
Eğer yapma demenize rağmen sık sık beyniniz bu soruyu önünüze getiriyorsa ve yıldırıyorsa dürtüsel beyninizdeki duyarlılığı bastıracak iradeniz yok demektir.
Sorun değil size inşa etmenin formülü dedim çünkü bu konuyu takıntı haline getirdim ve sonunda buldum.
İradenizi güçlendirdikten sonra artık hayır dediğinizde istekleriniz size tekrar zorlayamayacak.
Eyvallah abi patron sensin diyecek emin olabilirsiniz.

İradeyi güçlendirmenin ilk olarak fizyolojik zorlamayla inşa edileceğini belirtmeliyim.
Ve bununla birlikte benimsenen mentaliteden geçer.

KURAL 1

İradenizi güçlendirmek için dövüş sporlarıyla ilgilenin evet yanlış duymadınız grup dövüş eğitimi veren bir salona en az bir sene gidin.
İdmanları aksatmayın.
Bir süre sonra umursamaz,çok kolay insanlara hayır diyebilen,ciddi ve ağırbaşlı insanlara dönüşeceksiniz.
Bunlar başlıca etkileri diğer etkileride başlayanlara sürpriz olsun.
Peki neden dövüş sporları diyenler elbet olacaktır.
Dövüş sporları diyorum çünkü orada size idmanı yaptıran baş bir eleman vardır ve her zaman her idmanda sizi iliklerinize kadar zorlar.
Dolayısıyla ön beyniniz bu idmanlara maruz kala kala aynı kolların hacimlenmesi gibi gelişir ve güçlenir.
Dolayısıyla ön beyniniz geliştikçe duygusallığınız azalır ve yalnızlığa töleransınızda git gide artar yani duygusal olarak da olgunlaşırsınız.
Çok detaya girip yazıyı uzatmak ve sizleri sıkmak istemiyorum.
Deneyin ve özellikle psikolojik değişiminizden mutlaka bu yazı altına paylaşın.

KURAL 2

Yolda yürürken bir partinin sloganında görmüştüm çok dikkatimi çekmişti.

“İnadın iradendir.”

Bu söz üzerine çok düşündüm gerçekten de haklıydı.
İrade bir konu hakkında verdiğiniz hükümdür yani karardır.
İnsanlar sizi kararlarınız hakkında değiştirmek isteyecektir bu kaçınılmaz.
Ancak sizi kararlarınızdan caydırabilirlerse iradenin mental tarafını benimseyemezsiniz.

İnsanlar size diyecek al yak bi cuğara

+Hayır ben bıraktım artık içmiyorum.
-Keyif sigarası vs size o zıkkımı içirebilmek kendi isteğini yerine getirtmek için ısrarcı olacaklar taviz vermeyin.

Kısacası özellikle hayatınızı negatif etkileyeceğini kesin kanaat getirdiğiniz konuda karar verdiyseniz insanların binbir türlü gerekçe sunsa da veya samimiyetiniz olsa da yapmayın.
Eğer yaparsanız sevdiğiniz insan sizi daha sevmiyor ve samimiyetiniz pekişmiyor yalnızca kendinize yanlış yapıyorsunuz.
Ancak siz kararlı olduğunuzda arkadaşlarınız veya ısrarcı şahıs kimse size içten içe büyük saygı duyuyor.
Ve emin olun sizin gibi kararlı olabilmek için her şeyi verir.

Kural 3
Son olarak kendi kurallarınız olsun ve ona itaat edin.
Siz kendinizin komutanısınız.
Mesela kendimden örnek vereyim;
Tuvalete asla telefonla girmem bu kuralımı asla çiğnemem.
Veya yürüyen merdivenin olduğu yerde her zaman normal basamakları kullanırım isterse çinseddi olsun farketmez.
Bu davranışlarla beyninize bu adam ne zorluk olursa olsun yapacak son derece kararlı diyor.
Arkadaşlarımlayken de aynen bu şekilde davranırım.
Bana içten içe deli gözüyle bakıyorlar ama zerre umrumda değil.
Ben kendime koyduğum kurallara uyarım kimse için o kuralları çiğnemem.

Bu gibi kurallar koyup onu başkası hiçbir şekilde çiğnememelisiniz.
Genelde insanlar her zaman kolayı seçer ve sizinde onlar gibi olmanızı isterler.
İnsanoğlunun doğası böyle iyi veya kötü bir fikir,eylem neyi yaparsa veya benimserse tabiri caizse suç ortağı arıyor.
Onlar size uysun siz onlara uymayın.
Size uyarlarsa güçlü olurlar.
Uymazlarsa zayıf kalırlar kendi tercihleri

Son olarak psikolojik birkaç madde ekleyeceğim.

Yatmadan önce kendinizi her zaman telkinleyin

Ben çok iradeli ve kararlı bir insanım gibi
Verdiğim kararı hiçbir koşulda asla değiştirmem.
Kısık sesle ve 8-10 kere yatmadan önce tekrar edin.
Akşam işitme yoluyla beynimizi telkinledik.
Sabah ilk uyandığınızda da elinizi,yüzünüzü yıkadınız ve dişlerinizi fırçaladınız
meditasyonunuzu yaptınız.
Bir defteriniz olsun o defterde şunu yapın

Örnek adınız Mehmet soy adınız Akif

Mehmet Akif kimdir?

Mehmet Akif son derece cesur bir adamdır.
Mehmet Akif son derece kararlı bir erkektir.
Mehmet Akif verdiği kararları(söz konudu yalnızca kendi hayatını etkilediği durumda) başkası için değiştirmez.

Birkaç defa tekrarlayın ve güne başlayın.
Yukarıda belirttiğim kurallarla bu kendi kendini telkinle beyni hipnoz tekniğini denerseniz çok verimli sonuçlar alacağınızı düşünüyorum.

Bunu en az bir hafta aralıksız yapın ancak hangi niteliği istiyorsanız onu sık sık tekrarlayın ve anlaşılır bir biçimde söyleyin.
Algılarsanız bilinçaltınıza bu telkinler işler.

Son olarak sakın ama sakın insanların sözlerine ,utandırmalarına ve yargılamalarına maruz kalıp asla kendi hakkınızdaki kararlardan asla ama asla taviz vermeyin.
Bu sürekli yapılacak unutmayın.

Ne kadar inatçısın.
Keçi
Amma uyuzsun vs
Sizi sevmiyormuş gibi ifadeler söyleyecekler bunlara takılmayın insanlar sizi kendi dediklerini yaptıramadığı için hoşuna gitmez hatta böyle birine dönüştüğünüz için hayatınızdan çıkabilecek insanlar bile olacak.
Ama o insanlar size derinden saygı duyacak ve içten içe sizin gibi kararlı biri olmak isteyecek bunu dile getirmez ama herkes kararlı olmayı ister.
Kararlı olursanız bağımlılıklar haricinde birçok konuda başarılı olursunuz.

Ama siz siz olun ekonomi,kariyer ve benzeri gibi konularda biraz daha esnek olun.
Burada işin içine bilgi giriyor.
Akıl akıldan üstündür.
Ben böyle karar verdim diyip esnek davranmazsanız bu kibirden başka bir şey olmaz.
Çok ince bir çizgi bu unutmayın.
Ama net kuralları saydım.

Öz kontrol ( İrade )

Araştırmacılar ne kadar çok öz kontrol kullanırsanız, o kadar az öz kontrole sahip olacağınızı buldular.
Öz kontrolün tükenir bir kaynak olduğu bulunduktan sonra bir sonraki doğal adım, öz kontrolü en çok neyin tükettiğine bakmak oldu.
Araştırmacılar öz kontrolü ciddi oranda tüketen iki şey olduğunu gördüler.

Bunlardan birincisi duygusal regülasyon yani duygularınızı bastırmak ya da düzenlemek için çok fazla zaman harcarsanız, öz kontrol rezervlerinizi hızlı bir şekilde tüketirsiniz. Örneğin gün boyu patronunuza öfkenizi bastırmak zorunda kalırsanız, öz kontrolünüz ciddi ölçüde azalır.

Öz kontrolü büyük oranda düşüren ikinci şey ise stres.
Araştırmacılar, insanların stres seviyeleri arttıkça daha az öz kontrol rezervlerine sahip olduklarını bulmuşlar.

Öz kontrol, irade için ne zaman çabalarız? Sadece içsel çatışmalarımız olduğunda. Mesela pizza yemek için büyük bir arzu duyuyorum ama beynimin bir tarafı sadece salata yemem gerektiğini söylüyor. Tam da bu çatışmanın olduğu anda, içimde bir taraf ile başka bir taraf birbirleri ile anlaşmazlığa düştüğünde, irade için çaba göstermem gerekiyor. Buna öz kontrol diyoruz zira benliğiniz başka bir şey yapmak istiyorken gerçekten de kendinizi kontrol etmeniz gerekiyor.

Şimdi, kendi öznel deneyimimiz nedeniyle bu işin bir kontrol yönü olduğunu varsayıyoruz ama araştırmalar durumun böyle olmadığını gösteriyor.
Araştırmacıların bulduğu, içsel çatışma gözlemlendiği sürece, kontrolün elimizde olacağı. Ama çatışmayı gözlemlemeyi bıraktığımız anda, tüm kontrolü kaybediyoruz.
İçsel bir savaş verdiğinizde, o savaşı verdiğiniz sürece kontrol elinizde oluyor ama bu savaşa dikkat vermeyi kestiğinizde, savaş yok olduğunda kontrolü kaybediyorsunuz.
Biz, içsel çatışmamızı gözlemeyi bırakma sebebimizin, bu çatışmayı kaybetmemiz ya da kazanmamız olduğunu düşünüyoruz. İçsel çatışma bitti diye artık çatışmayı gözlemlemediğimizi sanıyoruz. Ama durum tam tersi. Biz içsel çatışmayı kaybedip bir davranışa yenildiğimiz için içsel çatışmayı gözlemlemeyi bırakmıyoruz, içsel çatışmayı gözlemlemeyi bıraktığımız için davranışa yeniliyoruz.
Aslında bunu kendiniz de deneyimlemiş olmalısınız. Kafanızın bir yerinde cep telefonunu elinize alıp almamanız konusunda bir çatışma başlıyor ve siz bu çatışmaya dikkat etmeyi bıraktığınızda, farkına varmadan bir süre telefonun elinizde olduğunu ve telefona baktığınızı görüyorsunuz.
“ İçsel çatışmanın gözlemlenmesi, öz kontroldür. “

Bir bağımlılık terapisti olarak hastalarımla konuştuğumda, onların bağımlı oldukları şeye uzun süre karşı koyup mücadele ettikten sonra değil, bu konuyu zihinlerinden çıkardıklarında yeniden düştüklerini biliyorum. Çatışma hakkında düşünmeyi bıraktığınızda, birdenbire kendinizi karşı koyduğunuz davranışı yaparken buluyorsunuz. Kısacası araştırmacıların bulduğu şey şu: Öz kontrol, irade, iç çatışma gözlemlemesinden ibaret. Ama bunu aklınızda tutarak, tüm bu duygu kontrolü ve stres konusuna dönelim. Bunların iradeyi en çok azaltan iki şey olduğunu biliyoruz.

Birincisi, bastırmanız gereken ne kadar çok duygu varsa, öz kontrolünüz de o kadar kötü olacaktır. Bu da mantıklı zira bağımlılık psikiyatrisine bakarsak, bir insan duygusal olarak ne kadar çalkantıda olursa, bağımlılık maddesini kullanma, yeniden kullanmaya başlama ya da davranışlarını kontrol edememe ihtimali de o kadar artıyor. Hayatınız duygusal olarak ne kadar berbatsa, kötü davranış ve alışkanlıklara kapılma ihtimaliniz o kadar artıyor.
Kısacası, duygusal regulasyonu sağlamak için alternatif şeyler yapmak.
Örneğin:
Terapi, günlük tutmak, dışarıda uzun yürüyüşlere çıkmak gibi şeyler yapmaktan bahsediyorum. Ama asıl anlamanızı istediğim şey, duygusal olarak çalkantılı olursanız, iradenizi güçlendiremezsiniz. Duygusal çalkantınızı düzeltmek ile öz kontrolünüzü arttırmak aynı şeyler.

İkincisi, stres ile ilgili. Yani doktor bana stres olduğun sürece hareketlerimi kontrol edemeyeceğimi mi söylüyorsun diyebilirsiniz. Bilim bize bunun tam olarak böyle olmadığını gösteriyor. Size tüm problemlerinizi çözmeniz gerektiğini söylemiyorum. Bunun yerine yapmanız gereken şey, farkındalığınızı içinize yönlendirmeniz.
Örneğin bir final sınavı yaklaşıyor diyelim. Yaptığımız hata, bu sınavdan kalacağım korkusu ile kendimize dikkat etmemeye başlamak. Açlık sinyallerini görmezden gelmek, yorgunluk sinyallerini görmezden gelmek, vs. Yapmanız gereken şey de, streslendiğinizde 15-20 bilemediniz 30 dakika boyunca oturarak ya da yürüyüşe çıkarak kendinize dönmek ve dikkatinizi içinize vermek. Bunu yaparken, şu an nasıl hissediyorum diye sorun. Farkındalığınızı içselleştirmeye zaman ayırın.
Yani içsel sinyallerinize dikkat edebildiğiniz sürece, öz kontrolünüz artar.

Şimdi döndük dolaştık meditasyona ve meditasyonun neden çok faydalı olduğuna geldik. İrade konusunda yapabileceğiniz şeylerden birisi de meditasyon yapmak. Ama bunun için formal bir meditasyon yapmanıza bile gerek yok. Tek yapmanız gereken şey, dikkatinizi içsel durumlarınıza vermek. İçsel çatışmanıza dikkatinizi vermeyi başardıkça, iradeniz de artar.

Son olarak, irade gösterdiğiniz zamanlarınızı düşünürseniz, içsel çatışmanızın farkında olduğunuzu ve içinizde “sadece yap” fikrine benzer bir fikir olduğunu hatırlayabilirsiniz. İnternette herkes sadece yap diyor ama bu zor zira nasıl sadece yapabileceğinizi bilmiyorsunuz. Ama eğer sadece yapmaya karar vermiş insanlara bakarsanız, bunun içsel çatışmaları hakkında çok yüksek bir farkındalıktan sonra geldiğini görebilirsiniz.
Örneğin bağımlılıktan kurtulan biri hakkında konuşursak, psikoterapide yaptığımız şey insanın içsel çelişkisinin defalarca farkına varması ve birgün uyanıp “bundan sonra sadece bırakacağım” diyerek bir daha uyuşturucuya el sürmemesi. Bu insanlar uzun süreli içsel çatışma farkındalığından sonra birgün yataktan kalkıyorlar ve sadece yapıyorlar.

Siz de eğer bunu yapabilmek ve irade geliştirmek istiyorsanız, yapmanız gereken sadece kalkıp yapmak değil. Doğru problem bu değil. Bunun yerine yapmanız gereken, dikkatinizi içsel çatışmanıza vermek. Bu içsel çatışmanın ne kadar uzun süre farkında olursanız, o kadar kontrol sahibi olursunuz.

Kaynak
Erkek adam
Daha iyi bir yaşam için psikoloji ve nöron bilimi temelli pratik ipuçları -201

​