Reseptör Kanatlı Kuş
Yeni Fapstronot
- Katılım
- 26 Eyl 2021
- Mesajlar
- 16
- Tepki puanı
- 33
- Puanları
- 14
Konu kapandı…
Son düzenleme:
Hocam öncelikle sunduğunuz çözüm oldukça kişisel bir bakış açısıyla ortaya atılmış bir çözüm. Sizde işe yarayan görüşün herkesin üstünde bir kanun gibi kesin, yüzde yüz, aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum. Sizde yaramış olabilir, saygı duyarım ve tebrik ederim ama evlilik kurumunun Türkiye gibi ülkelerde oldukça riskli olduğu kanısındayım.
1- Evliyken insanın boş vaktinin kalmadığı doğru, çocuk veya eşinizle veya işinizle uğraştığınız doğru ve bunlardan kişiye hiç vakit kalmıyordur eminim. Fakat evlenemeyen veya evlenmeyi düşünmeyen bireyler ne yapsın?
2- Diyorsunuz ki doğru evlilik. Evliliklerin artık sizce ne kadarı düzgün? Toplum istatistiklerini ortaya koyduğumuzda evliliklerin yarısı neredeyse boşanma ile bitiyor. Ülkemiz hukukuna baktığımızda erkeklerin evliliği zaten bittiğinde derin buhranlar, ömür boyu ödenecek nafaka var ve bir ihtimal toplumda "başarısız" damgası yeme olasılığı var. Aklı başında bir insan bu kumarı gerçekten oynar mı?
3- Evliyken de bu illeti bırakamayıp eşlerinden boşanan, ilişkileri zarar gören, çocukları zarar gören ve hayatları mahvolan binlerce insan var. Reddit forumlarına girin, bunlardan kaç tane örnek görürsünüz. Eğer bu illet romantik bir ilişkinin başlamasıyla sona erseydi zaten insan sevgilisi olduğunda PMO ile sevdiğine ihanet ettiğini düşünür ve baştan bitirirdi. Bu illeti bırakmak isteyen birey zaten evliliği falan umursamaz veya beklemez, kendi geleceği için bu işi bitirir.
Uzun lafın kısası, sizi bağımlılığınızdan kurtulduğunuz için tebrik ederim ancak şahsi düşüncem evliliğin bu bağımlılığı bırakmaya yönelik hiçbir etkisinin olmadığı hatta zamanla oluşacak çeşitli stres faktörleri kaynaklı bu bağımlılığa daha beter bir şekilde kişiyi düşüreceğinden yanayım.
Kıymetli kardeşim öncelikle şunu söylemek istiyorum ben kendi hikayemi anlatarak burada ki guzide arkadaşlara bir tavsiye vermek istedim yoksa mutlak olarak herkes için böyledir demiyorum ki zaten hiç bir konuda böyle denemez. Ancak inanıyorum ki sağlıklı bir evlilik yapabilen herkes bu etkileri görecektir. Etrafımda bunun çok örneği var. Peki sağlıklı evlilik ne derseniz sizi siz olduğunuz için gerçekten daimi olarak kalpten seven, saygı duyan ve güvenen biriyle sizin de aynı hissiyatlar besleyerek sağlam temellerle olgun bir zihinle yaptığınız evliliktir. Bu duygularla kurulan ve devam eden aile kurumunun insana olumlu katkılarını kelimelerle izah etmek mümkün değil.Hocam öncelikle sunduğunuz çözüm oldukça kişisel bir bakış açısıyla ortaya atılmış bir çözüm. Sizde işe yarayan görüşün herkesin üstünde bir kanun gibi kesin, yüzde yüz, aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum. Sizde yaramış olabilir, saygı duyarım ve tebrik ederim ama evlilik kurumunun Türkiye gibi ülkelerde oldukça riskli olduğu kanısındayım.
1- Evliyken insanın boş vaktinin kalmadığı doğru, çocuk veya eşinizle veya işinizle uğraştığınız doğru ve bunlardan kişiye hiç vakit kalmıyordur eminim. Fakat evlenemeyen veya evlenmeyi düşünmeyen bireyler ne yapsın?
2- Diyorsunuz ki doğru evlilik. Evliliklerin artık sizce ne kadarı düzgün? Toplum istatistiklerini ortaya koyduğumuzda evliliklerin yarısı neredeyse boşanma ile bitiyor. Ülkemiz hukukuna baktığımızda erkeklerin evliliği zaten bittiğinde derin buhranlar, ömür boyu ödenecek nafaka var ve bir ihtimal toplumda "başarısız" damgası yeme olasılığı var. Aklı başında bir insan bu kumarı gerçekten oynar mı?
3- Evliyken de bu illeti bırakamayıp eşlerinden boşanan, ilişkileri zarar gören, çocukları zarar gören ve hayatları mahvolan binlerce insan var. Reddit forumlarına girin, bunlardan kaç tane örnek görürsünüz. Eğer bu illet romantik bir ilişkinin başlamasıyla sona erseydi zaten insan sevgilisi olduğunda PMO ile sevdiğine ihanet ettiğini düşünür ve baştan bitirirdi. Bu illeti bırakmak isteyen birey zaten evliliği falan umursamaz veya beklemez, kendi geleceği için bu işi bitirir.
Uzun lafın kısası, sizi bağımlılığınızdan kurtulduğunuz için tebrik ederim ancak şahsi düşüncem evliliğin bu bağımlılığı bırakmaya yönelik hiçbir etkisinin olmadığı hatta zamanla oluşacak çeşitli stres faktörleri kaynaklı bu bağımlılığa daha beter bir şekilde kişiyi düşüreceğinden yanayım.
Hocam sizin söylediğiniz sağlıklı bir evliliğin örneği, ben madalyonun diğer tarafına da bakıp sağlıksız yönünü de ele alıyorum. Tabii ki hepimiz hayatımızda bir yoldaş arıyoruz fakat günümüz dünyasında bunu gerçekleştirmesi her geçen gün mesela sosyal medya, buluşma uygulamaları gibi sanal alemlerin etkisiyle azalıyor. (Çok fazla faktör burada incelenebilir ama en yaygın olarak bunlar gösteriliyor)Kıymetli kardeşim öncelikle şunu söylemek istiyorum ben kendi hikayemi anlatarak burada ki guzide arkadaşlara bir tavsiye vermek istedim yoksa mutlak olarak herkes için böyledir demiyorum ki zaten hiç bir konuda böyle denemez. Ancak inanıyorum ki sağlıklı bir evlilik yapabilen herkes bu etkileri görecektir. Etrafımda bunun çok örneği var. Peki sağlıklı evlilik ne derseniz sizi siz olduğunuz için gerçekten daimi olarak kalpten seven, saygı duyan ve güvenen biriyle sizin de aynı hissiyatlar besleyerek sağlam temellerle olgun bir zihinle yaptığınız evliliktir. Bu duygularla kurulan ve devam eden aile kurumunun insana olumlu katkılarını kelimelerle izah etmek mümkün değil.
1- Evlenemeyen bireyler -imkanı varsa- evlenmek için çabalayacak, evlenmeyi düşünmeyenler de düşünecek fıtratımız kodlarımız bunun üzerine kurulu kaçış yok. Aksi ömür boyu bir savaş vermek zorunda kalacaklar. Halbuki evlense büyük oranda ihtiyaçlarını gidermiş olacak dünyası değişecek organları çok daha farklı çalışacak. Tabii ki eğer evlenme imkanı hiç bir şekilde yoksa o zaman sabretme yerini başka şeylerle doldurma yollarını arayacak ama bu gerçekten şu devirde çok zor.
2- Bu bir kumar değil evet benziyor ama asla değil. Öngörülebilir bir çok faktör var. Biz evlenirken ailesine arkadaşlarına yaşamına herşeyine bakıyorsun. Ben dindar biriyim gezip tozmadan flört yaşamadan evlendim fakat buna rağmen farklı biri çıkmadı. Herşeyden önce biz ne kadar sağlıklıyız onu düşünmeliyiz. Elbette bazen çok kötü evlilikler olabiliyor ama biz iyi olup iyiyi aramakla sorumluyuz. Hep olumsuz yönüyle bakmayalım bir çok arkadaşım evlendi ve hiç birisi boşanmadı gayet normal bir şekilde evliliklerini sürdürüyorlar. Zorluklar sıkıntılar elbette ki olacak. Nafaka ve belirsizlikler konusunda çok haklısın. Hükümetin bu konuda ki politikalarını bende çok eleştiriyorum fakat yine de emin ol bunlar evliliğe mani değil. Başarısız damgasını ise takma dünyamız hep düz bir çizgi üzerinde mi gidiyor sanki?
3- Evet çok haklısın böyleleri de az değil ama niye böyleler. Sebepleri nelerdi? Nasıl evlilik yaptılar? Bize örnek olur mu? Bunları tek tek konuşmak gerekir. Bence biz kendimizi onlarla kıyaslamamalıyız. Çok güzel yuvalar kurabiliriz. Sevgililik ile evlilik çok farklı şey ikisini birbiriyle karıştırmamak lazım. Evet romantik bir ilişki ile sona ermez ama doğru bir evlilikle bu iletten ya tamamaen ya da öncesine nisbetle çok büyük oranda kurtulursunuz ki artık size zararı çok cüzi olur. Bu mesele böyle uzar gider. Ayrıca şehvetin sonu yok birazda azim lazım istemezsen hiç bir şey seni bu illetten kurtaramaz.
Sonuç olarak değerli dostum evlenmeden önce bende bazı konularda seninle aynı görüşteydim fakat elhamdülillah evlendikten sonra fikirlerim çok değişti ve 15 yıllık bağımlılık 2-3 ay içerisinde neredeyse kendiliğinden bitti gitti aklıma bile gelmez oldu. Yaşamak gerek. Rabbim sana da hayırlı bir eş bulup sağlıklı bir evlilik yapabilmeyi nasip etsin![]()
Evet çoğu konuda size hak veriyorum. Ne yazık ki hukukumuzda kadınlar lehine çifte standart söz konusu. Nafaka olayı belli şartlarda kaldırılacak deniyor yıllardır ama maalesef şiödiye dek bir gelişme olmadı. Bir an önce bu konuda da bir adım atılması gerekiyor. İnşallah kıymetli dostum dualarım seninle bunu başaracağına canı gönülden inanıyorum. Bende güzel temennilerin için çok teşekkür ediyorum sağol varol.Hocam sizin söylediğiniz sağlıklı bir evliliğin örneği, ben madalyonun diğer tarafına da bakıp sağlıksız yönünü de ele alıyorum. Tabii ki hepimiz hayatımızda bir yoldaş arıyoruz fakat günümüz dünyasında bunu gerçekleştirmesi her geçen gün mesela sosyal medya, buluşma uygulamaları gibi sanal alemlerin etkisiyle azalıyor. (Çok fazla faktör burada incelenebilir ama en yaygın olarak bunlar gösteriliyor)
1- Söylediğim gibi hepimiz bir hayat arkadaşı istiyoruz ama bunun verdiği sorumluluklarla birlikte finans, mental bütünlük ve o güvenli ortamı sağlamayı ne kadar uygunuz taraflar olarak? Çünkü evlilik kesinlikle sağlıklı ilişkilerin kurulmasınamdan öte bir noktada incelenmeli bana kalırsa. İhtiyaçlar dediğin eğer cinselliğin karşılanması ise sadece cinselliğin yıllarca sıfır olduğu evlilikler dünya genelinde bir sıkıntı. Yemek, ütü, çamaşır olarak baksak eğer evlilikte karşılıklı iş birliği olduğu takdirde muhteşem fakat erkeklerin köle gibi çalıştığı ve ne eşinden ne de çocuklarından bir destek alamadığı durumlar da var. Psikolojik destek desek de bir yere kadar, kadından şefkat beklersin ama bazı kadınlar bunu annelik gibi de görüyorlar erkeği pışpışlamayı. Evlilik artık iki kişinin değil, sadece erkeğin sorumluluğu sırtlandığı bir noktada bence çoğu vaka için. Bir de inan bana, evlilikten çok daha farklı yollar var yaşamı sürdürmek için.
2- Evlilikte şu fark edilir zamanla, bir insanla aynı evde yaşamak ile sevgiliyken dışarıda buluşmak arasında fark vardır. Dışarıda çok farklı davranan insanlar evde bambaşka olabiliyor. O nedenle evlilikte öngörülemeyecek çok fazla da faktör var. İnsanlar sadece hukuki nedenlerden ötürü bile evlenmeyebiliyor o riski alamadığından.
3- Bu tür insanlar evet her yerde ve bizler onlar gibi olmamalıyız, o insanları anlama sürecimiz bizi de şekillendirir şüphesiz ancak hiçbir şeyin kesinliği yoktur evrende ki aramızdaki konuşma bile iki karşıt görüşün, kesin olmayışın, bir kanıtıdır. Bağımlılıktan kurtulsak bile buna tekrar düşmeyeceğimiz ne kadar kesin? Yine de şehvetin sonu kesinlikle yok ve insan kendini dizginlemeli, kesinlikle katılıyorum.
Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim hocam, umarım bir gün olur. Dilerim sizin de evliliğiniz mutlu huzurlu geçmeye devam eder.
Öyle diyorsun ama bunun aksini söyleyen de çok. Bu platform kurulduğunda ben buradaydım ve evli olduğu halde olumsuz yorum yapanları gördüm. Fakat o gün tıpkı senin gibi olduğum için anlayamıyor ve kendi içimde herhalde evlensem de aynı şeyleri yaşayacağım tamamen kurtulmak mümkün olmayacak diye düşünüyordum. Ancak üzerinden yıllar geçti ve ben evlendim. Sonucunda gördüm ki hiçte söylendiği gibi değil. Evlilik bunu gerçekten çok kolaylaştırıyormuş öyle ki insanın aklına bile getirmiyormuş. Olumlu örnekleri de göresiniz diye sizinle burada bunu paylaşmak istedim. Yüzüm gözüm ismim cismim belli değil o yüzden kem gözden de korkmadımBu zaten ortalama iq ya sahip herkesin dusuncegi bisey mutlu evlilik mutlu iliskilerin sureci iyilestircegi. Mutlulugunuzu ve hayattaki guzel gidisatinizi anlamamakla beraber (buna uzak oldugumdan) tebrik ederim. Fakat acizhane tavsiyem iyi oldugumuz hayatimizda iyi giden bir durumu paylasacaksak , paylascagimiz kisi ve ortama bakmamiz da lazim. Bunu anlayabilcekmi anlayamicakmi. Eger bunu yapmazsak , karsidaki kisi veya ortam kendisini kotu hissetmesine sebep olabilir , bunun sonucunda bizde kendimizi kotu hissedebiliriz (bunca insan varken ben mustahak degilim gibi bi dusunce) ve en nihayetinde de kadim toplumumuzun hikmetli ifadesiyle kemgöz nazar denen şey oluşabilir. Dolayisiyla ilk once anlayisli olmak gerek , sonra anlayis beklemek.
Güzel Türkiye'miz de her ne kadar ciddi bir yozlaşma olduysa da halen çok var bulabilirsiniz ama toplumumuzda ki genel sıkıntı şu; hemcinslerimiz kendilerine her türlü günahı, yanlışı, nefsi istekleri müstehak görüyor fakat evlenmeye gelince karşısında ki kızın ay gibi ak pak olması gerektiğini düşünüyor. Peki senin kirlettiğin kız ne olacak dendiğinde ise bunu umursamıyor. Yani bu istekte çok haklısınız ama toplum olarak önce bir kendimize bakmayı da öğrenmeliyiz. Ayrıca hata kul işi gerekli araştırmayı yaptıktan sonra kimseye geçmişini soramayız, bu onun ile Allah arasında. Bilemezsin belki öyle bir dönüş yapmıştır ki adeta bir melek olmuştur. Sen iyiye niyet et bunun için üstüne düşeni yap nasibinde ona göre olur inşallah.Piyasada namuslu bakire kız mı kaldı hocam patlakla da ben evlenmem
Kesinlikle katılıyorum hocam, her insan kendi dengine göredir. Hayat tarzı, kişiliği nasıl olursa insan ileride de öyle bi insanla evlenir. Daha doğrusu böyle olmak zorunda bence deGüzel Türkiye'miz de her ne kadar ciddi bir yozlaşma olduysa da halen çok var bulabilirsiniz ama toplumumuzda ki genel sıkıntı şu; hemcinslerimiz kendilerine her türlü günahı, yanlışı, nefsi istekleri müstehak görüyor fakat evlenmeye gelince karşısında ki kızın ay gibi ak pak olması gerektiğini düşünüyor. Peki senin kirlettiğin kız ne olacak dendiğinde ise bunu umursamıyor. Yani bu istekte çok haklısınız ama toplum olarak önce bir kendimize bakmayı da öğrenmeliyiz. Ayrıca hata kul işi gerekli araştırmayı yaptıktan sonra kimseye geçmişini soramayız, bu onun ile Allah arasında. Bilemezsin belki öyle bir dönüş yapmıştır ki adeta bir melek olmuştur. Sen iyiye niyet et bunun için üstüne düşeni yap nasibinde ona göre olur inşallah.
Hocam amenna ama nefsimizle savaş verelim fıtratımızla/kodlarımızla değil. Evlilik için yeterli olgunluk varsa evlenilmeli ertelenmemeli. Aksi bir durum her zaman bizim aleyhimize olacak ve alternatif arayışına sebebiyet verecektir.Hocam, evlilik sünnet ama bir sünneti terkederek bir çok haramdan uzaklaşırım. Bunu bilen insan evlenmez. Tabii bu biraz derin düşüncelerle gelen bir duygu durumu.
Bana diyorlar ki Battery nasıl cinsel isteği tatmin ediyorsun. Buna cevabım basit: Ben sadece şehvetimi dizginlemiyorum. Nefsimle savaş halindeyim. O kazanırsa ikimiz de yanacağız. Ben kazanırsam dara düş olacağız...
Bu insandan insana değişebilir bir şeydir. Çünkü bazıları evlenmek için yeterli olgunluğa sahip değildir. Bazıları evlenmek için yeterli olgunluğa sahiptir. Bazıları da vardır, evlenmekten daha yüksek mertebeye sahiptir.Evlilik için yeterli olgunluk varsa evlenilmeli ertelenmemeli
Hocam öncelikle sunduğunuz çözüm oldukça kişisel bir bakış açısıyla ortaya atılmış bir çözüm. Sizde işe yarayan görüşün herkesin üstünde bir kanun gibi kesin, yüzde yüz, aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum. Sizde yaramış olabilir, saygı duyarım ve tebrik ederim ama evlilik kurumunun Türkiye gibi ülkelerde oldukça riskli olduğu kanısındayım.
1- Evliyken insanın boş vaktinin kalmadığı doğru, çocuk veya eşinizle veya işinizle uğraştığınız doğru ve bunlardan kişiye hiç vakit kalmıyordur eminim. Fakat evlenemeyen veya evlenmeyi düşünmeyen bireyler ne yapsın?
2- Diyorsunuz ki doğru evlilik. Evliliklerin artık sizce ne kadarı düzgün? Toplum istatistiklerini ortaya koyduğumuzda evliliklerin yarısı neredeyse boşanma ile bitiyor. Ülkemiz hukukuna baktığımızda erkeklerin evliliği zaten bittiğinde derin buhranlar, ömür boyu ödenecek nafaka var ve bir ihtimal toplumda "başarısız" damgası yeme olasılığı var. Aklı başında bir insan bu kumarı gerçekten oynar mı?
3- Evliyken de bu illeti bırakamayıp eşlerinden boşanan, ilişkileri zarar gören, çocukları zarar gören ve hayatları mahvolan binlerce insan var. Reddit forumlarına girin, bunlardan kaç tane örnek görürsünüz. Eğer bu illet romantik bir ilişkinin başlamasıyla sona erseydi zaten insan sevgilisi olduğunda PMO ile sevdiğine ihanet ettiğini düşünür ve baştan bitirirdi. Bu illeti bırakmak isteyen birey zaten evliliği falan umursamaz veya beklemez, kendi geleceği için bu işi bitirir.
Uzun lafın kısası, sizi bağımlılığınızdan kurtulduğunuz için tebrik ederim ancak şahsi düşüncem evliliğin bu bağımlılığı bırakmaya yönelik hiçbir etkisinin olmadığı hatta zamanla oluşacak çeşitli stres faktörleri kaynaklı bu bağımlılığa daha beter bir şekilde kişiyi düşüreceğinden yanayım.
25, en fazla 100 günü gördüm. Çok bağımlı biri değildim. Bazen haftada bazen iki haftada bazen de ayda bir olurdu. Hatta şunu söyleyeyim; sözlendiğim günden (görüşmeler yaptıktan kısa bir süre sonra sözlendim) itibaren uzaklaşmak çok daha kolaylaştı aklıma gelmez oldu. Amin değerli kardeşim teşekkür ediyorum daha güzel yuvalar sizin olsun.Hocam kaç yaşında evlendiniz ve evlenmeden önce en uzun süreciniz kaç gündü, Allah mutluluğunuzu daim etsin bu arada.
Hmm sizin durumunuz biraz daha farklı olabilir. Ayda 1 yapan birisi çok bağımlı sayılmaz bence.25, en fazla 100 günü gördüm. Çok bağımlı biri değildim. Bazen haftada bazen iki haftada bazen de ayda bir olurdu. Hatta şunu söyleyeyim; sözlendiğim günden (görüşmeler yaptıktan kısa bir süre sonra sözlendim) itibaren uzaklaşmak çok daha kolaylaştı aklıma gelmez oldu. Amin değerli kardeşim teşekkür ediyorum daha güzel yuvalar sizin olsun.