Giriş:
YouTube'u doğru kullanmakla ilgili yazacağım yazı serisinin ilk yazısına hoş geldiniz. Bu yazıda size YouTube'u nasıl kendi lehinize çevirebileceğinizle ilgili bilgiler vereceğim. İlerleyen yazılarda kendi kaydettiğim oynatma listelerini paylaşacağım. Bunların arasından ilginizi çekenler olursa gönül rahatlığıyla kaydedebilirsiniz.Asıl Yazı:
Birçok insan vaktini tamamen boşa geçirmekte. Vine denen uygulamanın hayatımıza girmesiyle insanlardaki dikkat sürelerinin kısalmasının temeli atılmıştı aslında. Üretilen 6-7 saniyelik içeriklerle tehlike çanları çalmaya başlamıştı. İnsanlar uzun içeriklere karşı intolerans geliştirmeye başlamıştı farkında olmadan. Bu kendini sadece videolarda göstermedi. Uzun yazılar okumak istemeyen insanlar "What is the TL;DR (too long; didn't read) of it?!" diye şikayet etmeye başlamışlardı. Tabii her şeye rağmen bu kesime karşı tepkisini ortaya koyan insanları takdir etmek gerek.
150 öğrencili bir araştırma yapılıyor. Bu öğrencilerin günde ortalama 3.5 saatini TikTok, Instagram ve YouTube gibi ortamlarda harcadığı rapor ediliyor. Araştırmaya katılanların %75'i günlük olarak kısa formatlı içeriklere baktığını söylüyor. Daha da kötüsü, bu içerikleri tüketen öğrencilerin not ortalaması 2.8 olarak kaydediliyor. Kısa formatlı izleyenlerin ise daha düşük ortalamaya sahip olduğu kanıtlanıyor. Buradaki tehlikeyi görebiliyor musunuz? Başarı oranıyla izlenilen şeylerin arasında doğrudan bir bağlantı var. Tabii burada şunu da sormak lazım: Bu öğrenciler bu uygulamaları ne kadar doğru kullanıyor (özellikle YouTube'u)? Bu kişilerin medya okuryazarlık seviyesi ne durumda? Bu sosyal medyaların sahibi insan beyninin sırrını çözmüş. İnsanların dikkati milyarlarca dolar değerinde. Dikkatiniz bu hayattaki en değerli şeylerden biridir. İngilizcede boşuna "paying attention" denmiyor. Siz dikkatinizle ödeme yapıyorsunuz. Bu adamlar milyonları ekran başına kilitlemeye başardıysa bunun sebebi insanların iradesinin zayıf olmasıdır.
Yazı serisini YouTube ile ilgili yapmıştım, ona göre meseleye giriş yapayım.
İnsanların YouTube'u yanlış amaçlarla kullanması aslında bir silahın yanlış ellerde bulunduğunda ne kadar da tehlikeli olabileceğini gösteriyor. YouTube'da hemen hemen her konuda bilgi varken gidip de film/dizi/maç özeti izlemenin ya da komik videoları izlemenin hiçbir anlamı yok. Boşa geçen süreye yazık. Merak etmeden hiçbir şeyde ilerleme sağlanamaz. Ama bu merağın doğru şeylere yönlendiriliyor olması lazım. Dünyanın en iyi üniversiteleri, verdiği dersleri ücretsiz bir şekilde yayınlıyorken anlamı olmayan şeyler izleniyorsa burada bir yanlışlık var demektir. O içeriklerin İngilizce olması sizin o içeriklere bakmamanız için bahane olmamalı. Bilakis, sizi İngilizce öğrenmeye motive etmeli (İngilizce öğrenmek için başka bir başlıkta tavsiye vermiştim, merak eden profilimden bulabilir). İngilizce demek daha çok kaynak demektir. İngilizce demek daha çok imkan demektir. 21. yüzyıldayız ve hâlâ Türk milleti olarak kendi diliyle sınırlı çoğu kişi. Onu da geçtim, daha diksiyonuna dikkat etmeyen bir sürü insan mevcut ortalıkta¹. Bir yerde okumuştum, "İlginç biri olmak için hayata öğrenci gözüyle bakın. Durmadan bir şeyleri merak ediyor olun," diyordu. Bizim insanımız yanlış şeyleri merak ediyor. "XYZ nasıl meydana geldi?" diye merak etmek yerine "Yalı Çapkını'nda geçen gün neler yaşandı?" diye merak ediyor². E bu kafayla tabii ki de bir ilerleme sağlanamaz.
Sonuç:
Elinizde internet gibi bir kaynak var. Yıllar öncesinde bilgiye sadece elit tabakadaki insanlar ulaşabiliyordu; şimdiyse herkes tek tıkla ulaşabiliyor durumda. İnterneti doğru kullanmayı öğrenin. Bu yazı serimle tüm İnterneti olmasa da YouTube'u doğru kullanmanızı sağlamaya çalışacağım.¹ Yazı dizimin bir bölümünü de diksiyon ile ilgili önerilerime ayıracağım.
² O diziler size bir şey katmayacak. Ya da tuttuğunuz takımın gol atması size bir şey katmayacak. O takımın oyuncuları maç başına milyon Euroları kazanırken siz sadece onların para kazanmasını izliyor olacaksınız. Keza, izlediğiniz dizinin oyuncuları replik başına tomar tomar para kazanıyorken siz de o dizide yaşanan saçma olaylara tanıklık edeceksiniz. İstediğiniz hayat böyle bir şey mi, yoksa kalkıp harekete geçecek misiniz bu konuda?