Selam kardeşim, ben de 15-16 yaşlarında birebir aynı ruh durumundaydım. Tabi ki kısa bir paragraflık yazıyla bu çıkarımda bulunmam biraz absürt ama ben de o yaşlarda bu foruma girip bu sorunumu dile getirsem muhtemelen benzer ifadeler kullanırdım. 17 yaşımdan itibaren zamanla aştım, şu an 20 yaşındayım; hala kötü bir uyku düzenim var ama uyumak istediğimde uyuyabiliyorum.
Melatonin tüketmene gerek yok öncelikle. Melatonin hormonu gün içerisinde stres, beslenme, yorgunluk gibi faktörlere göre olağan düzeylerinin dışına çıkabilir ve uykusuzluğa yol açabilir. Böyle bir durumda melatonin takviyesi kullanımı kişinin uykusunun düzenlenmesine yardımcı olur. Kendimden örnek vereyim, final haftasında uyku düzenim bozulmuştu ve eski
sirkadiyen ritmime dönmek için ertesi hafta 2 gün arayla 2 defa melatonin aldım ve uyku saatlerimi düzenlemiş oldum. Anladığım kadarıyla senin sorunun buna benzer değil, nitekim beklendiği üzere işe yaramamış.
Bu noktada sana iki tavsiyem var.
Birincisi,
psikolojik destek almayı deneyebilirsin. Belki de konuşmaya, rahatlamaya ihtiyacın var. Terapistinle ilerlediğin süreçte belki psikiyatrik destek almak istediğini fark edersin. Uyku ilaçları işe yarıyor, vadettiği şekilde, uyumanı sağlıyor. Bana şahsen doktorum yazmıştı, gün içinde kullandığım antidepresana ek olarak bir de uyku ilacı. Üç gün içtim, üçünce gecenin sabahında dayanamayıp tüm paketi çöpe attım. Sanki hiç dinlenmemiş gibi bir yorgunlukla ve kafamın içinde bir yanma hissiyle uyanıyordum çünkü. Antidepresan ilaçları da yaklaşık 1 aydır tamamen çıkardım hayatımdan. Umarım psikoterapi yeterli olur ve ilaç kullanmak durumunda kalmazsın.
Kendimden çok fazla bahsederek konu üzerinden ilerlemem çok narsist gelebilir belki, lütfen kusuruma bakma dostum

. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ve en mantıklı yöntem kendi tecrübelerimi aktarmam ve senin bunlardan ihtiyacın olanları kendinden uygulaman.
İkinci yönteme geleyim. Belki terapiye erişim durumun yoktur maddi olarak, ya da çevrende terapi alabileceğin birileri yoktur. İkinci durumda da online terapiyi düşünebilirsin bu arada. Her neyse, bu yöntem keşke kendim zamanında uygulasaydım dediğim bir yöntem.
Günlük tut dostum. Gece uyuyamadığımız zamanlar pek tabi ilerleyen yıllarımızda yine olacak, günlük tutmak ve o an, o gece, o buhran anında zihninden geçenleri kağıda dökmek gerçekten etkili bir yöntem. İlerde okumasan bile saklamanı da tavsiye ederim. Burada temel amaç zaten terapiye benzer: iç dökme, kendini ifade etme. Yazabildiğin kadar yaz. Kafanda kurduğun, sorguladığın ve senin zihnini meşgul eden o insanlarla kağıt üzerinde muhattabiyet kur. İlk başta duygu ve düşüncelerini kendi kendine karşı bile ifade etmekte zorlandığını göreceksin ancak zamanla anlatımın açılacak ve daha iyi yazacak, kendini daha da rahatlamış hissedeceksin; yani umarım. Yazdıktan ve kalemi bıraktıktan sonra da yatakta rahat bir şekilde kendi kendine olumlu telkinler ver,
meditasyon yapmaya çalış. Meditasyon ilk başlarda sıkıcı gelebilir ve belki yapmak istemeyebilirsin. Ama günlük tutmanı kesinlikle tavsiye ederim.
Bunlar tabi sadece tavsiye ve kesinlikle işe yarayacaklarını söylemek imkansız. İnsanları düşündüğünü söylemişsin, muhtemelen kafanda onlarla diyalog kuruyorsun ve kendi kendini beyhude yere yıpratıyorsun. İşte tam bu noktada sana elle tutulur somut bir tavsiye verebilirim. Uykusuz kaldığın zaman, döngüye girdiğin anda bunu kırmaya çalış.
Kalk yataktan ve kendin için yararlı olanı yap. Dediğim gibi önce günlüğünü tut ama devamında kendini uyumak için zorlama. Tam anlamıyla uykun gelene kadar derslerine çalışabilirsin, kitap okuma vb. bir işle meşgul olabilirsin.
Her zaman kendin için en değerli insan olduğun bilincinde olmalısın, kendine en çok değer veren insanın da sen olması gerektiği. Umarım yararlı olmuşumdur.