bocchi
Uranüs Yolcusu
- Katılım
- 19 Tem 2021
- Mesajlar
- 209
- Tepki puanı
- 439
- Puanları
- 111
Merhaba beyler. Arada, burada güzel içerikler paylaşıyorum. Bazen geliyorsunuz ve iç döküyorsunuz buraya siz de. Ben de çevremde konuşacağım kimse olmadığı için buraya içimi dökmek istiyorum.
Yaşadığım yerden, evden nefret ediyorum. Seneye sınava girip ne şekilde olursa olsun buradan gitmek istiyorum. Ailem o kadar iğrenç ki, etrafımdaki herkes beni o kadar aşağıya çekiyor ki dayanamıyorum artık. Herkesin bir şekilde bir yere tutunuyor, ama ben tutunamıyorum beyler (rahmetli Oğuz Atay'a a göndermemizi yapalım) yalnızlığın dibindeyim. Önümde bir yılım var. İnsan bir yılda çok değişebilir. Ben de kendime bir yıllık plan çiziyorum, planlar hazırlıyorum (Selim gibi) Sonra bunları geliştiriyorum. Ama tekim beyler. İnsanlara karşı öyle bir kin duyuyorum ki "yakında göreceksiniz" diyorum. "Onlar" a göstereceğim. Aptal inanışlarını yıkacağım, güçleneceğim. Yanlışlarımdan öreceğim kendimi beyler. Kurtulacağım bu b*k çukurundan. Allah belalarını versin bu insanların. Kötü insanlar, herkes. Kendime benzeyen, hemen hemen aynı sorunları yaşadığım insanlar bile beni bırakıyor. Ben Selim'im , Yeraltı Adamı'yım, Raif Efendi' yım.
Bazı sağlık sorunlarım var, ama düzelebilir. Sosyal olarak nasıl gelişebilirim bilmiyorum, ama araştıracağım. Acıyı seviyorum beyler beni geliştiriyor, yukarıya çıkarıyor.
Ama işte tek olunca, her şey üst üste gelince, umutsuzluk bedenime hakim olunca (umutsuzluk, bulunduğum bu durumdan kurtulamayacağımı düşündüğüm için oluyor) aklıma intihar düşünceleri geliyor. Ama sonra diyorum ki, Niye? Bu aptallar ordusuna pes mi edeceğim? Elimde olan hayatımı kendimden alıp, istediğim hayatı mı kaçıracağım. Lanet olsun, savaşacağım. Ne olursa olsun, kim ne derse desin.
Bu arada süreçte 38. Gündeyim. Bu bağımlılıktan kurtulmanın en önemli unsurunun amaç olduğunu düşünüyorum. Amaçlarıma odaklandikca aklıma bile gelmiyor.
Neyse, ben gideyim biraz Selim'i okuyayım.
Yaşadığım yerden, evden nefret ediyorum. Seneye sınava girip ne şekilde olursa olsun buradan gitmek istiyorum. Ailem o kadar iğrenç ki, etrafımdaki herkes beni o kadar aşağıya çekiyor ki dayanamıyorum artık. Herkesin bir şekilde bir yere tutunuyor, ama ben tutunamıyorum beyler (rahmetli Oğuz Atay'a a göndermemizi yapalım) yalnızlığın dibindeyim. Önümde bir yılım var. İnsan bir yılda çok değişebilir. Ben de kendime bir yıllık plan çiziyorum, planlar hazırlıyorum (Selim gibi) Sonra bunları geliştiriyorum. Ama tekim beyler. İnsanlara karşı öyle bir kin duyuyorum ki "yakında göreceksiniz" diyorum. "Onlar" a göstereceğim. Aptal inanışlarını yıkacağım, güçleneceğim. Yanlışlarımdan öreceğim kendimi beyler. Kurtulacağım bu b*k çukurundan. Allah belalarını versin bu insanların. Kötü insanlar, herkes. Kendime benzeyen, hemen hemen aynı sorunları yaşadığım insanlar bile beni bırakıyor. Ben Selim'im , Yeraltı Adamı'yım, Raif Efendi' yım.
Bazı sağlık sorunlarım var, ama düzelebilir. Sosyal olarak nasıl gelişebilirim bilmiyorum, ama araştıracağım. Acıyı seviyorum beyler beni geliştiriyor, yukarıya çıkarıyor.
Ama işte tek olunca, her şey üst üste gelince, umutsuzluk bedenime hakim olunca (umutsuzluk, bulunduğum bu durumdan kurtulamayacağımı düşündüğüm için oluyor) aklıma intihar düşünceleri geliyor. Ama sonra diyorum ki, Niye? Bu aptallar ordusuna pes mi edeceğim? Elimde olan hayatımı kendimden alıp, istediğim hayatı mı kaçıracağım. Lanet olsun, savaşacağım. Ne olursa olsun, kim ne derse desin.
Bu arada süreçte 38. Gündeyim. Bu bağımlılıktan kurtulmanın en önemli unsurunun amaç olduğunu düşünüyorum. Amaçlarıma odaklandikca aklıma bile gelmiyor.
Neyse, ben gideyim biraz Selim'i okuyayım.