YüksekİşlevliSosyopat
Yeni Fapstronot
- Katılım
- 7 Mar 2022
- Mesajlar
- 24
- Tepki puanı
- 19
- Puanları
- 4
Bu yazıyı paylaşmayacak olmakla beraber kendi kendime yazmayı ve sonra kendimi biraz anladıktan sonra da silmeyi düşünüyorum. Tabi yazı ilerledikçe fikrim değişirse bunu değerlendirebilirim. Öncelikle kendimden şikayetçiyim. Sadece Motive olmaya çalışıp üflesen geçecek dediğim enerji de bitince parmağımı bile oynatasım gelmiyor ve hayallerime şekil kazandırmadan, plan yapmadan veya uygulamadan vazgeçerek kendime olan özgüvenimi ve olmayan düzenimi daha da mahvediyor ve daha da üşengeç biri oluyorum. Özellikle zamanımı boşuna harcadığımı öğrenince yeni bir plan yapma veya hayal kurma hevesimde kaçıyor, sonuç olarak da bazen daha başlangıç noktasına bile gelemiyorum. Herhangi bir ''şey'' e %100'ümü vermeye çalışırsam belki de o ''şey'' den sonra kendimi daha iyi başarılı ve enerjik hisseder ve bu ivmeyle yeni bir plan oluştururum diyorum ama sanırım hiçbir zaman kendimi %100 veremedim. Kendimi hayal gücümü kullanarak motive etme çabaları ise sadece evde boş boş volta atmayla sonuçlanıyor ve buna da harcadığım o boş zamanı da düşünerek yine ''benden adam olmaz, tek yaptığım sağa sola yürüyüp birşeyler başaracağıma inanmak. Bu gidişle kurduğum hayallerin sadece hayalden ibaret olacağına inanıp hayatımı daha kötüleştireceğim'' tavırlarına giriyor ve kendimi hep bu noktada buluyorum.
Evet sanırım son 2 ayım böyle geçti. Değerlendirdiğimde bunun İnstagram'da fazla reels izlemenin verdiği '' ani yükselmelerin'' bende bir tabu oluşturmasıyla '' Eğer kendimi her an böyle hissetmezsem kendim belli bir düzen oturtamam yanılgısına düşüyorum. Yani bir nevi ''MOTİVASYON BAĞIMLILIĞI'' ve ''MÜKEMMELLİYETÇİLİK '' hastalığı.
Zaten 2 ayı böyle geçmiş birisinin süreçlerini nasıl ilerlettiğini söylememe gerek yok. Ama bir yanım da hedeflerim olması gerektiğini söyleyince yine ben bunu ''MOTİVASYON BAĞIMLILIĞI" evresine çekiyorum
Sanırım bir de şu var: Diyelim ki bir hedefiniz var ve yapmanız gereken günlük görevleriniz. Ve hedefiniz aklınıza geldiğinde kendinizi yükselmiş birisi gibi hissetseniz de hemen ardından o size günlük, tekdüze ve sıkıcı görünen şeyleri yapmanız aklınıza geldiği zaman yükselmişlik hissi gidiyor ve kendinizi sanki olmaması gerekmiş gibi 'normal' , 'sıradan' hissedersiniz. Yani en azından bende öyle oluyor. Örneğin : benim sürekli bahsettiğin o hedefim, kendine biraz birşeyler kattıktan sonra dışarı çıkıp ''Obez, depresyonda olan, bağımlı, zorbalık gören, geçim sıkıntısı yaşayan vs .'' yani hayatın kendisini bir kenara attığı insanları bulup onları olabilecek en iyi versiyonlarına çevirmek, bunu mesleğimden farklı bir yan meslek olarak yapmak istiyorum. Hedefim bu ama aklıma tam bu sırada derslerim için günlük tekrar yapmam, evi süpürmem, her sabah erken kalkmaya çalışmak gibi aslında ''çok basit işler '' aklıma gelince o heves kayboluyor. (sanırım üşengeçlik dediğimiz şey de tam olarak bu)
Krizler konusunda sanırım bu durumda ' bu kadar basit işleri bile yapamıyorsam sürecim zaten boş ilerliyor demektir yani bozmamamın da bir anlamı yok' diyerek kendi kendimi zorla krize sokuyorum. Bir de travmatik masturbasyona alışkın olduğum için eğer yataktan kalkmam gereken saatte kalkmazsam (şu aralar gece 1 de uyuyup 7 de kalkmaya çalışıyorum) daha rahat geliyor diye yüzüstü pozisyona geçiyorum ve o an iş bitiyor. Bu konuda ise uyku düzenini ayarlayıp uyanmam gereken saatte uyanmam büyük önem teşkil ediyor. Yani nofap de gün olarak ilerleme konusundaki tek sıkıntım da bu.
Sanırım artık bulabildiğim bütün sorunları buraya yazdıktan sonra biraz düşünüp (belki 10 dk belki yarım saat), değerlendirip uygulayabileceğim çözümleri bir alt satıra not almam gerekecek;
- Dün yaptıklarım bugün hissettiklerimi etkiliyor ve bugün hissediyor ve yapıyor olduklarım da yarın yapacaklarımı etkileyecek. Yani bir şey yapmak için motive olmazsın. Birşey yapmış olmak seni motive eder.
- Günlük aktiviteleri yapasım yoksa bile eğer onları alışkanlık haline getirirsem '' günlük hayat konforumu'' arttırır. Yani temiz, düzenli bir odada ve pis, dağınık ve havasız bir odada yapacağın aynıdır ama sana kazandırdıkları arasında dağlar kadar fark var ve eğer bu düzeni sağlarsam %100'ümü vermek olayı daha da kolay olur.
- Diğer yandan motivasyonu bırakıp ''alışkanlık'' olayını hayatıma ne kazandıracağını düşünmemek elde değil. Alışkanlıkların gücünü bir zincir gibi kullanırsam asla kırılmaz ama tek şart ''ZİNCİRİNİ ASLA KIRMA'' . Böylece hedeflerimi yavaş yavaş gerçekleştirebilirim.
- Geçmişteki hatalarım ve boşa harcadığım zamanlar beni daha da depresif yaptığı zamanları düşünelim. Bana bunu yaptıran o tembel, üşengeç, aptal kişiliğimi. Ondan nefret ediyorum ve ondan intikamımı alacağım. Bunun için o çocuk hiç var olmamış gibi davranıcağım (1984 ' teki ''çiftdüşün'' olayı gibi).
Sanırım benden bugünlük bu kadar. Ne kadar buraya yazı yazmamış olduğumu düşünürsek acısını çıkarmış gibi hissediyorum. Evet dostlar bunca saçmalığım arasında bana tavsiyeleriniz olursa açığım. İçimi dökmek istedim ama sadece ağlamaktan ibaret olmamasına karar verdiğim için böyle bir yazı çıkmış oldu ve sonunda yazının başlarında yazdığımın aksine paylaşmaya karar verdim. Esenlikle kalın.
Evet sanırım son 2 ayım böyle geçti. Değerlendirdiğimde bunun İnstagram'da fazla reels izlemenin verdiği '' ani yükselmelerin'' bende bir tabu oluşturmasıyla '' Eğer kendimi her an böyle hissetmezsem kendim belli bir düzen oturtamam yanılgısına düşüyorum. Yani bir nevi ''MOTİVASYON BAĞIMLILIĞI'' ve ''MÜKEMMELLİYETÇİLİK '' hastalığı.
Zaten 2 ayı böyle geçmiş birisinin süreçlerini nasıl ilerlettiğini söylememe gerek yok. Ama bir yanım da hedeflerim olması gerektiğini söyleyince yine ben bunu ''MOTİVASYON BAĞIMLILIĞI" evresine çekiyorum
Sanırım bir de şu var: Diyelim ki bir hedefiniz var ve yapmanız gereken günlük görevleriniz. Ve hedefiniz aklınıza geldiğinde kendinizi yükselmiş birisi gibi hissetseniz de hemen ardından o size günlük, tekdüze ve sıkıcı görünen şeyleri yapmanız aklınıza geldiği zaman yükselmişlik hissi gidiyor ve kendinizi sanki olmaması gerekmiş gibi 'normal' , 'sıradan' hissedersiniz. Yani en azından bende öyle oluyor. Örneğin : benim sürekli bahsettiğin o hedefim, kendine biraz birşeyler kattıktan sonra dışarı çıkıp ''Obez, depresyonda olan, bağımlı, zorbalık gören, geçim sıkıntısı yaşayan vs .'' yani hayatın kendisini bir kenara attığı insanları bulup onları olabilecek en iyi versiyonlarına çevirmek, bunu mesleğimden farklı bir yan meslek olarak yapmak istiyorum. Hedefim bu ama aklıma tam bu sırada derslerim için günlük tekrar yapmam, evi süpürmem, her sabah erken kalkmaya çalışmak gibi aslında ''çok basit işler '' aklıma gelince o heves kayboluyor. (sanırım üşengeçlik dediğimiz şey de tam olarak bu)
Krizler konusunda sanırım bu durumda ' bu kadar basit işleri bile yapamıyorsam sürecim zaten boş ilerliyor demektir yani bozmamamın da bir anlamı yok' diyerek kendi kendimi zorla krize sokuyorum. Bir de travmatik masturbasyona alışkın olduğum için eğer yataktan kalkmam gereken saatte kalkmazsam (şu aralar gece 1 de uyuyup 7 de kalkmaya çalışıyorum) daha rahat geliyor diye yüzüstü pozisyona geçiyorum ve o an iş bitiyor. Bu konuda ise uyku düzenini ayarlayıp uyanmam gereken saatte uyanmam büyük önem teşkil ediyor. Yani nofap de gün olarak ilerleme konusundaki tek sıkıntım da bu.
Sanırım artık bulabildiğim bütün sorunları buraya yazdıktan sonra biraz düşünüp (belki 10 dk belki yarım saat), değerlendirip uygulayabileceğim çözümleri bir alt satıra not almam gerekecek;
- Dün yaptıklarım bugün hissettiklerimi etkiliyor ve bugün hissediyor ve yapıyor olduklarım da yarın yapacaklarımı etkileyecek. Yani bir şey yapmak için motive olmazsın. Birşey yapmış olmak seni motive eder.
- Günlük aktiviteleri yapasım yoksa bile eğer onları alışkanlık haline getirirsem '' günlük hayat konforumu'' arttırır. Yani temiz, düzenli bir odada ve pis, dağınık ve havasız bir odada yapacağın aynıdır ama sana kazandırdıkları arasında dağlar kadar fark var ve eğer bu düzeni sağlarsam %100'ümü vermek olayı daha da kolay olur.
- Diğer yandan motivasyonu bırakıp ''alışkanlık'' olayını hayatıma ne kazandıracağını düşünmemek elde değil. Alışkanlıkların gücünü bir zincir gibi kullanırsam asla kırılmaz ama tek şart ''ZİNCİRİNİ ASLA KIRMA'' . Böylece hedeflerimi yavaş yavaş gerçekleştirebilirim.
- Geçmişteki hatalarım ve boşa harcadığım zamanlar beni daha da depresif yaptığı zamanları düşünelim. Bana bunu yaptıran o tembel, üşengeç, aptal kişiliğimi. Ondan nefret ediyorum ve ondan intikamımı alacağım. Bunun için o çocuk hiç var olmamış gibi davranıcağım (1984 ' teki ''çiftdüşün'' olayı gibi).
Sanırım benden bugünlük bu kadar. Ne kadar buraya yazı yazmamış olduğumu düşünürsek acısını çıkarmış gibi hissediyorum. Evet dostlar bunca saçmalığım arasında bana tavsiyeleriniz olursa açığım. İçimi dökmek istedim ama sadece ağlamaktan ibaret olmamasına karar verdiğim için böyle bir yazı çıkmış oldu ve sonunda yazının başlarında yazdığımın aksine paylaşmaya karar verdim. Esenlikle kalın.