Kendi hayatının hikayeni yazabilmen için bir fırsat veriyorum.​

Hayatında çok az kişinin sunduğu bir fırsatı sunuyorum, eğer yazdığım hikayeyi yazıyı sonuna kadar okursan​

sana gerçekten çok büyük bir katkısı olacak.​

Ve ardından kendi hayat hikayeni yazmaya başlayabilirsin.​

​

​

İÇİ DOLU OLMAYAN ŞEY BOŞALAMAZ!

Düşünsene bir gün şöyle bir imkanın oluyor;

Dünyanın dört bir yanından seçilmiş p.no aktörleri veya o görüp de vücütlarını veya yüzlerini beğendiğin o tüm kadınlar.
Filmlerini ezbere bildiğin aktörler..
Ergenliğinden beri ekranlardan takip ettiğin o kadınlardan seçtin ve artık o seçtiklerin senin evinin alt katında yaşıyor.
Gerçek.
Canlı.
Eline dokunsan tenlerini hissediyorsun.
En sevdiğin vücut hatlarına sahip, en sevdiğin fantezilerine hazır.

Evinin altı başlı başına bir tapınak gibi.
Ses geçirmez duvarlar, loş ışıklar, ipeksi çarşaflar, aromalı tütsüler, her odada ayrı bir fantezi tasarlanmış.
Hepsi senin için.

Her sabah yeni bir senaryo seni bekliyor.
Sen ne dersen o.

Senin için yaşıyorlar.
Senin için rol yapıyorlar.
Senin için soyunuyor, senin için bağırıyorlar.

Fantezilerini listelemekten yoruldun.
Çünkü artık liste değil, katalog gibi yaşıyorsun.
Hayalini kurduğun her şeyi deneyimledin.
Sır kalmadı.

İlk günler delice geçti.
Gülerek, bağırarak, vücudunun her hücresi uyanıktı.
Kendini tanrı gibi hissettin.
Çünkü öyleydi.
Her erkek senin yerinde olmak isterdi.

Ama Aylar Geçti…
Bugün planladığın gün.
En sevdiğin temayı seçmiştin, seni en çok uyaran sahnelerden biri.
Hazırlandı her şey.
O tema için en uygun kadınlar şu an aşağıda seni bekliyor.

Ama sen kalkmıyorsun.
Yorganı biraz daha çekiyorsun üzerine.
Gözlerin tavanda.
Ve bir şey oluyor.

Telefonu eline alıyorsun.
“Bir video açayım...” diyorsun.

Evet, alt katta gerçekler seni beklerken
Sen yine ekrana dönüyorsun.
Bir sahne açılıyor.
Eski. Belki yüz defa izlediğin bir video.
Ama o an sana daha sıcak geliyor.

Parmağınla ekran kaydırıyorsun.
Bir yenisini buluyorsun.
Yeni bir kadın.
Yeni bir pozisyon.
Ama aynı sonuç:
Boşluk.

Gerçek Varken Simülasyon
Alt katta 50 kadın var belki.
Hepsi senin.
Ama sen yukarıda, klozette ya da yatakta, küçük bir ekranın karşısında mastürbasyon yapıyorsun.

Neden?

Çünkü artık gerçek seni tatmin etmiyor.
O tenlere dokundun.
O bakışları gördün.
O sesleri duydun.
Ama hiçbirine bağlanamadın.

Hepsi fazlaydı ama hepsi eksikti.

Ne Oldu Sana?
Dopaminin çürüttü seni.
Beynindeki ödül sistemi çöktü.
İstediğin her şeyi yaşadın ama doy(a)madın.
Gerçek yetmedi.
Daha fazlasını istedin.

Ama daha fazlası yoktu.
Daha fazlası diye bir şey yoktu.
Ve işte o an çöktün.
İçin boşaldı.
Boşalttığın şey vücudun değil sadece — ruhundu.

Ve Sonra Sessizlik
Kadınlardan biri yukarı çıkıyor.
Sana soruyor:

“Bugün gelmeyecek misin?”

Gözlerin ona dönüyor ama içinden gelen tek şey şu:

“Bugün değil… belki bir daha hiç.”

Çünkü anladın.
50 kadına sahip olsan da, kendine sahip değilsen hiçbirinin anlamı yok.

Sonuç:
Her erkeğin hayali senin gerçekliğin oldu.
Ama sen bu gerçeğin içinde boşluğa düştün.

Çünkü mesele 50 kadın değil.
Mesele, bir ekran karşısında kendinden kaçarken, kendi içindeki çocuğu, adamı, ruhu yok etmen.

En güçlü fantezilerin bile seni tatmin edemez hale geldiyse,
artık başka bir savaşın başlaması gerekiyor:

Kendini tekrar bulma savaşı.
Gerçek hazla, gerçek senle karşılaşma savaşı.

Neverfap sadece bir oruç değil.
Bu çöküşten sonra başlayan bir diriliştir.

İç Monoloğu Başlıyor:
“Neden hiçbir şey hissetmiyorum?”
“O kadar şey yaşadım, bu sefer doymam gerekmez miydi?”
“İstediğim her şeyi yaptım… ama neden bu kadar boşum?”
“Yoksa sadece yeni olduğu için mi heyecanlıydı her şey?”

İşte o an beynine bir tokat gibi iniyor:
Hiçbiri “gerçek” değildi.
Hiçbir ten, hiçbir beden onu gerçekten doyurmamıştı.

Dopamin Çöplüğü
Çünkü o artık bir dopamin çöplüğüne dönüşmüştü.
Beyni her gün binlerce uyarıcıya maruz kaldı, artık hiçbirine tepki vermiyordu.
Kadınların teni değil, pozisyonu ilgisini çekiyordu.
Pozisyon değil, kamera açısı…
Artık “dokunmak” yerine “izlemek” istiyordu, çünkü izlemek daha kestirmeydi.

Seksi yaşarken bile zihni başka sahneler kuruyor, olan anı yetersiz buluyordu.
Gerçeklik yavaş geliyordu.
Gerçek bedenler ona yapay hissettiriyordu.

Adam sessiz.
Çünkü anlıyor:
Onlara hiçbir zaman sahip olmamıştı.
Sadece anlık zevklere kiralamıştı kendini.


Üst Katta Boşalan Adam
Gerçekliğin Altında Cennet, Ama O Yukarıda Ekrana Bakıyor
Hayal et.
Evinin alt katında dünyanın en güzel 50 porno yıldızı yaşıyor.
Gerçekten.
Canlı, fiziksel, her an emrine amade.
O filmlerde herkesin boşaldığı, hayalini kurduğu, başkalarının ekran başında gözleri dolu izlediği kadınlar.
Hepsi senin.
Hepsi orada.
Gerçek.

Ama sen, yukarıdasın.
Kapıyı açmıyorsun.
Tuvalette ya da yatağında, ekran başında, yine başka bir sahnede dolaşıyorsun.
Telefonuna gözlerini dikip, başka bir fantezi arıyorsun.
Onlar alt katta seni bekliyor, sen ise hala bir sonraki sahneyi bulmaya çalışıyorsun.
Boşalmak için.
Belki 10. kez.
Yine de tatmin olamıyorsun.

Bu nasıl bir kandırılmışlıktır?

Gerçek Cinsellik Değil, Simüle Edilmiş Dürtüler
Porno seni kandırır.
Cinselliği bir haz aracı gibi sunar ama aslında tatminsizlik mekanizması kurar.
Gerçek cinsel deneyimde bedenin sınırlıdır.
Saatler süren, yüzlerce kadını tatmin etmek mümkün değildir.
İnsan beyni buna göre programlanmamıştır.
Ama pornoda sahne sahne, yüz değiştirerek, pozisyon değiştirerek devam edebilirsin.
Hiç bitmeyen bir döngü gibi görünür.

Ancak o döngü, seni daha çok izlemeye, daha az yaşamaya programlar.
Tatmin etmeden doyurduğunu sanır.
Boşalttığını sanırsın, ama aslında içini daha çok boşaltır.
Gittikçe eksilirsin.

Tatmin Olamayan Beynin Anatomisi
Beyin burada “dopamin” ile kandırılır.
Her yeni sahneyle “yenilik” algısı artar.
Ama gerçek hazdan uzaklaşır.
Gerçek cinsel ilişkide dopaminin yanında oksitosin ve serotonin de çalışır:
Bağ, huzur, aidiyet, tenin sıcaklığı…

Porno ise sadece dopamini patlatır.
Ama sonra beyin, o dopamini almak için daha uç içerikler arar.
Artık klasik sahneler yetmez.
Normal ilişki heyecan vermez.
Gerçek bir kadına dokunmak bile yeterince çekici gelmez.
Çünkü beyin artık gerçeği değil, simülasyonu sever.

Ve en acı olanı:
50 gerçek kadın bile seni doyuramaz hale gelir.

Coolidge Etkisi: Yenilik Bağımlılığı
Beynin evrimsel mekanizması olan Coolidge etkisi, her yeni partnerde dopamin artışı sağlar.
Porno, bu etkiyi her videoda kullanır:
Yeni yüz, yeni senaryo, yeni pozisyon.
Ama sonunda: hiçbir şey yetmez olur.
Yenilik değil artık, çürüme başlar.

Üst Kattaki Adam: Modern Trajedinin Temsilcisi
Alt katta cenneti olan ama yukarıda yalnızca ekrana bakan bu adam, bugünün sembolüdür.
Bir tıkla her şeye sahip olabilecekken, hiçbir şeye sahip olamayan adam.

Tatmin için her şeye erişimi olan ama doyumsuzluktan yanan adam.
Hayatta her şeyin simülasyonuna sahip olan ama gerçek hayatta hiçbir şeye sahip olamayan adam.

İşte bu yüzden, gerçek özgürlük Neverfap’te başlar.
Bu, bir “cinsel ilişki orucu” değil;
Bir farkındalık devrimidir.
Yeniden hissetmeyi öğrenmektir.
Gerçek teni, gerçek sesi, gerçek bir bakışı…
Yani insanca yaşamayı hatırlamaktır.

Neverfap: Ruhun Yeniden Silahlanması

Bu süreç;

Kendini yeniden duymaktır.

Gecenin bir yarısında artık ekranı değil, yıldızları izlemektir.

Alt kattaki yapaylığı kapatıp üst kattaki sessizlikte kendinle karşılaşmaktır.

Neverfap bir savaş değil, bir özgürlük savaşıdır.
Ekranların zincirinden kurtulup ruhunu tekrar ayağa kaldırmaktır.

Son Söz:
En güzel kadınlar da yetmeyecek.
En uç fanteziler de.
Çünkü problem dışarda değil, içerde.
Sen kendinle temas kurmadıkça, hiçbir ten seni doyuramayacak.
Gerçek cinsel ilişki, ekranda değil — bağ kurduğun yerde olacak.
Ve gerçek zafer, boşalmamakta değil;

Gerçekten DOLU hissetmekte.

Sonuç:
“50 kadınla yatıp hâlâ boş hissediyorsan, problem sende değildir;
Seni buna inandıran sistemdedir.”

Bu hikâye, sadece bir adamın değil, modern çağın milyonlarca insanının trajedisidir.
Ve çıkış, daha çok kadında, daha fazla videoda değil;
Kendi içinde, kendi gerçekliğinde, kendi farkındalığındadır.
Kendi içinde, kendi gerçekliğinde, kendi farkındalığındadır.

Bu yazı bende benzer bir şey yapan insanları anımsattı. Hoş, gerçi bu dediğim türden insanlar en azından bir deneyim elde etmiş oluyor. Bu insanlara gelirsek, aklıma gelen kimseler durmadan ülke ülke gezen insanlar. Bana soracak olursanız bu insanlar kendini ülkeden dışarı atmak için "gezmeyi" bahane olarak öne sürüyorlar. İnsan beyni her şeyi rasyonelize eder ya, işte bu da "Ben kendi ülkem hariç diğer yerlerde bulunmak istiyorum," mesajının rasyonelize edilmiş hali. Zihin yapısı sağlam olan birisi için her yer kendi ülkesi (hatta gitmek istediği yer) gibidir. İmkan yaratan insan Avrupa'da da imkan yaratır, Afrika'da da, Amerika'da da. Bu insan için nerede olduğunun/yaşadığının bir önemi yoktur. Belki de Türkiye'de yaşayan insanların 1 milyonda biri bile topluma katkıda bulunmamıştır bir problemi çözerek. Konfora alışkın bir nesille iç içeyiz. Anhedoni desen var, depresyon desen var, psikiyatri camiasının para kazanmak için kurduğu ilaç yazma tuzağı desen var. Çoğu sorun insanın kendisiyle vakit geçirmesiyle çözülebilecekken ilaç yazılıp geçiliyor. Şu elimizdeki cihazların kölesi olmuş durumdayıdz ve bu önlem alınmazsa daha kronikleşecek.

50 kadın konusuna gelirsek, seksi anlamsız bulmamın altında da bu mesele yatıyordur muhtemelen. Fatih Altaylı bir keresinde Emrah Sefa Gürkan'ın programına katılıyor ve şöyle bir cümle söylüyor: "Hani insanlar cinsel ilişki yaparak mutlu olur ya, bende o kitap okumakla gerçekleşiyor. Kitap okudukça başka kitaplar okuyasım geliyor çünkü." Ben mesela cinsel ilişki yapsam en fazla "Bu muymuş yani?" derim kendime, çünkü o içimdeki boşluğa çözüm olmadığını görmüş olacağım. Zaten skor peşinde koşan insanların geçmişinde birtakım sorunlar yaşamış kişilerden oluşuyor hep. Bu anne/baba sorunu olabilir, toksik eksik sevgili olabilir vs. vs. Kazısanız çok sebep çıkar altından.

Bende koltuk altı fantezisi var allah kahretsin ya lanet bir şey. Mini etekli bir kadin bile gelse cok etkilenmiyorum ama o koltuk altini gordum mu erekte oluyorum. Tam mevsimine geldik , bu fetişi nasil yenerim ?

nofapman' Alıntı:

Bende koltuk altı fantezisi var allah kahretsin ya lanet bir şey. Mini etekli bir kadin bile gelse cok etkilenmiyorum ama o koltuk altini gordum mu erekte oluyorum. Tam mevsimine geldik , bu fetişi nasil yenerim ?

Genişletmek için tıklayın ...

İlginç bir fetişmiş. Bu tür fetişlerden kurtulmanın tek yolu kendini o kadının fetiş duyulan yerini yalarken canlandırmaktır. Mesela terli koltuk altını yalamak ister miydin? Bence etmezdin. Ayak fetişi de saçma çünkü ayaklar mantar kaynar.

nofapman' Alıntı:

Bende koltuk altı fantezisi var allah kahretsin ya lanet bir şey. Mini etekli bir kadin bile gelse cok etkilenmiyorum ama o koltuk altini gordum mu erekte oluyorum. Tam mevsimine geldik , bu fetişi nasil yenerim ?

Genişletmek için tıklayın ...

Başlığı okuyup konuyu okumadan mı yazdın mesajı? Çünkü konuyu okusaydın bu mesajı yazmayacağını düşünüyorum. Açık bir zihinle okuduğunda bu yazdığım tüm soruların cevabını tüm bunların sebebini çok net biçimde anlattım çünkü.